YÜKSEK BEDELLER ÖDEYEN ÜRETİCİ, GENETİK YAPISI DEĞİŞTİRİLMİŞ İTHAL ÜRÜN KULLANMAK DURUMUNDA KALIYOR

TÜRKİYE TOHUMDA DIŞA BAĞIMLI

ÖZELLİKLE SEBZEDE KULLANILAN TOHUMUN YÜZDE 90'ı ithalatla karşılanıyor. Pahalılığı ve sonraki yıl kullanılamamasıyla dikkat çeken tohumlara Türkiye her yıl yaklaşık 80 milyon dolar para aktarıyor.

Ekonomi Servisi - Tarımsal üretimi stratejik ürünlerde bile giderek azalan Türkiye, tohumda dışa bağımlı hale geldi. Özellikle sebzede kullanılan tohumun yüzde 90'I İTHALATLA KARŞILANIYOR VE HEM PAHALILIĞI HEM DE ''BİR SONRAKİ YIL KULLANILAMAMASI'' ÖZELLİĞİYLE DİKKAT ÇEKİYOR. TÜRKİYE TOHUM İTHALATINA HER YIL YAKLAŞIK 80 MİLYON DOLAR PARA AKTARIYOR.

BUGÜN DOMATESTEN BEZELYEYE, BAMYADAN HAVUCA KADAR PEK ÇOK SEBZEDE KAMUOYUNDA ''TERMİNATÖR'' YA DA ''KISIR TOHUM'' OLARAK BİLİNEN, DAHA SONRAKİ EKİM DÖNEMİNDE KULLANILAMAYAN TOHUM YAYGIN OLARAK EKİLİYOR.

ÖZELLEŞTİRME KAPSAMINA ALINDIKTAN SONRA DA NEREDEYSE ''YAŞAMIN DURDUĞU'' TARIMSAL ARAŞTIRMA MÜDÜRLÜKLERİNE BAĞLI İŞLETMELER, 1980'lerden itibaren araştırma-geliştirme yapamayacak duruma geriletilmişti.

Bunun sonucunda başta ABD ve İsrail olmak üzere çeşitli ülkelerin, genetik yapısıyla oynanmış tohumlarını kullanmak zorunda kalan Türkiye'DE TOHUM YETİŞTİRİCİLİĞİ İÇİN UYGUN İKLİM, TOPRAK VE DİĞER ÜRETİM FAKTÖRLERİ BULUNUYOR.

'Kendi Ar-Ge'MİZİ YAPMALIYIZ'

Buna karşın ortalama 4 milyar dolarlık bir pastayı ifade eden tohum pazarını büyük oranda kontrol eden birkaç ulusötesi şirketin cazip pazarı haline gelen Türkiye'DE, BİR KİLO DOMATESİN TOHUMU 10 BİN DOLARA KADAR ÇIKIYOR.

TÜRKİYE TOHUMCULUK ENDÜSTRİSİ DERNEĞİ'nin (Türkted) verilerine göre Türkiye uygun koşulları bulunmasına karşın tohum ihracatıyla ilgili uluslararası istatistiklerde yer almıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın , özellikle mısır, patates, soya, domates gibi ürünlerde genetik yapısı değiştirilmiş tohumlar kullanıldığını belirterek genetik yapısı değiştirilmiş bitki üretiminin en fazla ABD, Arjantin, Kanada ve Çin'DE YAPILDIĞINI SÖYLEDİ.

AB'ye genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerin giremediğini ya da üzerinde ''Genetik yapısı değiştirilmiştir'' etiketinin bulunması zorunluluğu olduğunu dile getiren Günaydın, ''Bu işin bir de sağlık boyutu var. Orada tüketici isterse alıyor. Bizde ise denetim yapılmıyor'' dedi.

Tarım İşletmeleri'NİN ÖZELLEŞTİRİLMESİNİN ÇÖZÜM OLMADIĞINI BELİRTEN GÜNAYDIN, ''TARIM BAKANLIĞI, ÇOKULUSLU ŞİRKETLERİN GELİP BİZİM İŞLETMELERDE TOHUM ÜRETECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR. TOHUM AÇIĞIMIZI BÖYLE KAPATMAYI PLANLIYORLAR. OYSA ÖNEMLİ OLAN AR-GE'ye kimin sahip olduğudur. Biyoteknolojik araştırmalarımızı kendimiz yapmalıyız'' diye konuştu.