ÜÇ ODA AYNI GÖRÜŞTE BİRLEŞİP ’İTHAL AĞAÇ ÇOK YANLIŞ’ DEDİ - HÜRRİYET

MERKEZ
18.11.2007

Ziraat Mühendisleri Odası: "Böylesine bir gen kaynağının üzerinde yaşayıp, ithal ağaç getirmek Türkiye'nin üretim potansiyeline hakarettir "

 

TMMOB‘a bağlı bazı odalar, bir çok belediyenin şehir peyzajında kullanmak üzere yurt dışından ağaç ithal etmesine tepki gösteriyor. Orman ve Ziraat Mühendisleri odaları ile Peyzaj Mimarları Odası, bu ağaçların ülke toprakları ve iklimiyle "uyum sorunu" yaşadığı konusunda hemfikir...

Orman Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Küçükaydın, ağaçlandırma çalışmalarında ağacın menşei ve yetişme ortamının "çok önemli" olduğunu vurgulayarak, "Yurt içinde bin 200 metre yükseklikteki çam tohumu, 300-500 metre yükseklikteki bir yere dikildiğinde bile sorunlar yaşanabiliyor, konu o kadar hassas. Yapılan iş, teknik açıdan yanlış" dedi.

"Menşei belli olmayan, ülke iklimi, coğrafyası ve toprak yapısıyla uyum gösterip göstermeyeceği bilinmeyen boylu ağaçların ithal edilmesini son derece yanlış bulan" Küçükaydın, "Bu uygulama öncesinde, belediyelerin bir orman mühendisinden yardım almaları gerekiyor. Bu sayede ciddi kaynak israfının önüne de geçilir" diye konuştu.

Küçükaydın, olayın sadece peyzajla açıklanamayacağını ve bu ağaçların ağırlıklı olarak orman ağacı olduğunu ifade ederek, geçmişte yapılan ağaç ithalinin mazur görülebileceğini, zira o dönemlerde yerli üretimde uzun boylu ağaçların bulunmadığını belirtti.

Kuruyan ağaçlar için yapacak bir şey olmadığını ifade eden Küçükaydın, "Ancak meşe gibi bazı türlerin kökü kurumadıysa, yeni sürgün vermesi sağlanarak, ağaç kurtarılabilir. Yine de bu işlem, her tür için geçerli değil" dedi.

NEMATOD ZARARLILARI

Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Günaydın da "büyük boylu ağaçların 250-300 kilometre uzağa taşınıp, dikildikten sonra o çevreye uyum göstermesinin nadir rastlanan bir durum olduğunu" bildirdi.

Günaydın, "Ağaçların, genelde Mısır ve İtalya‘dan getirilip, yetiştiği coğrafyadan çok farklı iklimsel değerlere sahip Türkiye topraklarında başarılı sonuçlar vermesini beklemek, tarım ve orman bilimleri açısından uygun bir yaklaşım değil" diye konuştu.

Ağaçlar ithal edilirken, zirai karantina uygulamalarına tam olarak uyulmadığını, bu yüzden Türkiye‘de bulunmayan "nematod zararlıları"nın, ülke topraklarına girdiğini iddia eden Günaydın, Ankara bulvarlarında geçen yaz yaptıkları analizlerde, "toprağın tümüyle nematod kaynadığını, bu canlıların da çapalama ve sulama gibi faaliyetlerle daha da yaygınlaştığını" kaydetti.

Gökhan Günaydın, ülkedeki orman fidanlıklarının kapatılıp, Türkiye‘nin fidan yetiştirme kapasitesinin kırıldığını da iddia ederek, şunları kaydetti:

"Bir gen kaynağı olan Türkiye‘de 13 bin bitki türü yaşıyor ve bunların yaklaşık 3 bini endemik. Böylesine bir gen kaynağının üzerinde yaşayıp da Mısır‘dan, İtalya‘dan ağaç getirmek Türkiye‘nin kendi üretim potansiyeline hakarettir.

Böyle bir organizasyon yapmak istiyorsanız, Türkiye‘de buna yönelik bir üretim kapasitesi kuracaksınız, var olanı yıkmayacaksınız."

Uzmanlar belirlemeli

Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayşegül Oruçkaptan ise bu uygulama sırasında "iklim ve toprak koşullarına uygun bitki türlerinin seçilmediğini, bu bitkilerin konunun uzmanlarınca belirlenmesi gerektiğini" savundu.

"Seçilen ağaç, Türkiye‘de yetişen bir türse bunun ithal edilmesini uygun bulmuyoruz" diyen Oruçkaptan, bitkilerin dikileceği alanların projelerinin yapılmadığını öne sürdü.

Ayşegül Oruçkaptan, geçen yıl Ziraat Mühendisleri Odasıyla Ankara‘daki ithal ağaçlara yaptırdıkları tahlillerde nematod canlılarını tespit ettiklerini hatırlattı. Oruçkaptan, kuruyan bitkilerin çoğunun yurt dışından hastalık getirdiğini iddia ederek, "Bitkiler söküldükten sonra bu canlılar toprakta kalıyor. Nematodlar, ancak çok yüksek ısılarla ölebiliyor" dedi.

Okunma Sayısı: 453