UCUZ ET İÇİN UCUZ YEM ŞART
BASIN AÇIKLAMASI
UCUZ ET İÇİN UCUZ YEM ŞART
30 TEMMUZ 2010
Türkiye için hayati öneme sahip olan hayvancılık sektörünü geliştirilmesi için hayvansal bitki üretiminin yaygınlaşması gerekmektedir.Başta yem olmak üzere girdi maliyetlerinin çok yükselmiş olması nedeniyle hayvancılık sektöründe büyük sıkıntılar yaşanmaktadır.
Et fiyatlarının ucuzlaması için yapılan ithalatın, kalıcı bir çözüm olamayacağı,‘‘Türkiye, sahip olduğu kaynaklar nedeniyle tarım ve hayvancılık potansiyeli çok yüksek olan bir ülke. Ancak, her iki sektörde de girdi maliyetlerinin yükselmesi, gerekli devlet desteğinin sağlanamaması nedeniyle büyük sıkıntılar yaşanıyor. Son yıllarda, et fiyatlarının aşırı şekilde artmış olması da hayvancılık sektörünün sıkıntılarının somut bir şekilde ortaya çıkması anlamına geliyor. Üretici, büyük sıkıntılar çekerek ve yüksek maliyetlerle üretim yapıyor. Bu da et fiyatlarına yansıyor ve sonuçta da Türkiye, dünyada en pahalı et yiyen ülkeler arasındaki yerini alıyor. Oysa, Türkiye için hayvancılık ihmal edilmemesi gereken çok önemli bir sektör. Öncelikle, girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve özellikle de yem konusunda üreticilere destek olunması gerekir. Hayvansal bitki üretimini yaygınlaştırarak, bu konuda üreticilere destek verilerek, sonuca gitmek mümkün olabilir.‘‘
Hayvansal üretimde yemin çok önemli olduğunu ‘‘Üreticiye hem ucuz hem de kaliteli yem sağlanarak etin ucuzlaması sağlanabilir. Bunun için meraların da toprak üretkenliğinin korunması ve iyileştirilmesi gerekir. Yine, toprak bitki, bitki hayvan ve hayvan toprak arasında karşılıklı bağımlılığın oluşması, toprağın organik maddesinin iyileştirilmesi ve bitkilerin hayvanların beslenmesi gereksinimlerini karşılaması, tarımsal üretim sistemleri dengesinin oluşmasına katkıda bulunması ve biyolojik çeşitliliği teşvik etmesini sağlaması açısından önemlidir. Kısacası, hayvancılığın geliştirilmesi ve bu alanda dışa bağımlılıktan kurtulmamız için potansiyelimizi en iyi şekilde değerlendirmek zorundayız. Üretici destek bekliyor. Bu desteği her alanda vermek durumundayız. Örneğin, şu anda süt sığırcılığına önemli ölçüde devlet desteği var. Bu destek hayati öneme sahip. Aynı desteğin et sığırcılığı için de verilmesi gerekir.‘‘
GAP bölgesinde yer alan illerde de hayvancılık sektörünün son derece önemli olduğu: ‘‘Bölgede, özellikle sulu tarımın yaygınlaşmasına paralel olarak, hayvancılığın gelişeceğini düşünüyoruz. Bölgede, sulu tarımın artmasına paralel olarak yem bitkisi üretimi alanlarının da artırılması, hayvancılığın gelişmesi açısından itici bir güç olacaktır. GAP bölgesi, tarımsal alanda olduğu gibi, hayvancılık alanında da çok büyük potansiyele sahip. Bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek, tarımsal üretim artışına paralel olarak hayvancılık sektörünü de geliştirmek zorundayız. Halen bölgede, hayvancılık daha çok doğa şartlarına bağımlı olarak yapılıyor. Bölge, özellikle koyun ve keçi yetiştiriciliği için çok uygun. Üreticiler, daha çok yerli ırklarla, meraya dayalı olarak geleneksel yöntemlerle üretim yapıyor. Hayvanların yem gereksinimleri ise daha çok meralardan karşılanıyor. Eğer, bölgede hayvansal bitkisel üretim yaygınlaşırsa, bu durum hayvancılık sektörünün de gelişmesine katkı sağlar.