"UCUZ KIRMIZI ET PROJESİ" ÜZERİNE
"UCUZ KIRMIZI ET PROJESİ" ÜZERİNE
6 Kasım 2017
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, kendisinden önceki bakanların hayvancılık politikalarını bir adım daha ileri taşıdı. Daha öncekiler canlı hayvan, karkas et, kurbanlık ve saman ithalatını başlatmış, gümrük vergilerini ise neredeyse yarı yarıya düşürerek hayvancılık krizine ve kırmızı et fiyatlarındaki artışa çözüm aramışlardı.
Aradan 7 yıl geçti. Hiçbir gelişme sağlanamayınca sayın Fakıbaba işe hızlı başladı. Önce gümrük vergilerini sıfırladı. Ardından iki zincir market üzerinden ülkemizin 81 ilinde ithal ucuz kıyma ve et satılacağını müjdeledi. Bu kapsamda "Ucuz Kırmızı Et Projesi"ni duyurdu.
Bakan, söz konusu projenin hedef kitlesini sürekli olarak "fakir, gariban, dar gelirli ve benzeri" insanlar olarak ifade etmektedir. Soruyoruz!
- Ülkemizi yöneten değerli siyasilerimizin asli görevi yoksullukla savaşmak ve yok etmek değil midir?
- Yoksullukla savaşmak ve yok etmek yerine "Ucuz Kırmızı Et Projesi"ni uygulamaya koymak hükümetin asli görevinde başarısız olduğunun göstergesi midir?
- Fakir, gariban ve dar gelirli insanlar için etin ithal edilmesinden zincir marketler üzerinden ulaştırılmasına kadar üretilen projeler, muhtaç insanların ülke genelinde kontrol edilemeyecek kadar çoğaldıklarını mı göstermektedir?
- Halkımıza ucuz et yedirmek doğru bir hedefken, bu hedefin "fakir, gariban ve dar gelirli" vatandaşlar ile sınırlı tutulması doğru bir politika mıdır?
- Bu güzel projenizden faydalanmak isteyen insanlar, ülkeye getirilen ithal etleri "fakir, gariban, dar gelirli" belgesi ile mi alacaklardır?
- Yetkilendirdiğiniz zincir marketlerden ucuz et almak isteyen vatandaşları sürekli olarak "fakir, gariban ve dar gelirli" olarak tanımlamanız bu vatandaşlarımızı rahatsız etmeyecek midir?
- Meslek dışından bir insan olarak Bakanlık görevinizin et ithal edip bunları market reyonlarında kiracılık yoluyla "fakir, gariban ve dar gelirlilere" satmak olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Sayın Fakıbaba, Bakanlık olarak görevlerini yaptıklarına inandıklarını beyan etmektedir. Şayet sayın Bakan gerçekten dediklerine inanıyorsa, başında bulunduğu Bakanlığın adını "Tarım Ürünleri Ticareti Bakanlığı" olarak değiştirmesini öneriyoruz.
İsim değişikliğinde daha ciddi bir öneride bulunuyor ve Bakanlığın adında bulunan "hayvancılık" kelimesinin iki nedenle kaldırmasını diliyoruz. Birincisi, yapılan ithalatlarla her geçen gün daha da çöken hayvancılığın adını ayrıca telaffuz etmeye zaten ihtiyaç kalmamıştır. İkinci neden ise "tarım" sözcüğünün tüm bilimsel literatürde "bitkisel üretim ve hayvancılık" faaliyetlerini kapsıyor olmasıdır. Buradan hareketle "Tarım ve Bitkisel Üretim Bakanlığı" ismi ne kadar yanlış olacaksa "Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı" tabiri de bir o kadar yanlıştır. Sayın Fakıbaba yanlışları düzeltmeye öncelikle görev yaptığı Bakanlığının ismi ile başlamalıdır. Zira bu ismi koyan sayın Mehdi Eker ile devam ettiren sayın Faruk Çelik görevlerinde başarılı olamamış, sayın Fakıbaba`ya her alanda ithalatçı bir tarımsal yapı bırakmışlardır.
Bakan, yapılan ithalatla piyasayı regüle etmeye çalıştıklarını beyan etmektedir. 2010 yılından beri yapılan canlı hayvan, karkas et, kurbanlık ve saman ithalatına 5 milyar dolar ödenmesine rağmen hala ithalatla piyasanın regüle edilmeye çalışılmasından bahsedilmesi düşündürücüdür. Harcanan 5 milyar doların hesabı kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Bakan tarafından "Ucuz Kırmızı Et Projesi"nin amacı "gerçek fiyatların tüketiciye yansıması" olarak açıklanmaktadır. Bu durumda Bakan "gerçek fiyat"ın ne olduğunu derhal kamuoyu ile paylaşmak zorundadır. Sadece bununla da sınırlı kalınmamalı hayvancılığın açık maliyet hesabı da çıkarılmalıdır. Bakanın konuya bu ciddiyetle yanaşması durumunda açıklamakta zorlanacağı, hatta açıklayamayacağı bir takım sorular gündeme gelecektir;
- Ülkemizde hayvancılıkta üretim maliyetleri neden yüksektir?
- Hükümetin bundaki görev ve sorumlulukları nelerdir?
- Bu görev ve sorumluluklar hangi düzeyde yerine getirilmektedir?
- Yavru ölümleri neden yüksektir ve önlenememektedir?
- Ucuz yem kaynağı meralarımız ne düzeyde amaç dışı kullanımlardan korunabilmektedir?
- İthalatın yerli hayvancılık sektörüne verdiği zararın boyutu ne düzeydedir?
- İthalata ödenen 5 milyar doların ucuz et konusunda sağladığı bir fayda olmuş mudur?
- İthalata milyar dolarlar harcanırken bırakın ucuz eti, fiyatların sabit tutulamamasının nedenleri bir önceki sorumlularına sorulmuş mudur?
- Üretim maliyetini aşağı çekmedikçe ithalat yoluyla kırmızı et fiyatının aşağı çekilebileceğine sayın Bakan hala inanabilmekte midir?
TBMM çatısı altında görev yapan vatansever / yurtsever milletvekillerimizden talebimizdir; lütfen bu soruları yazılı soru önergesi olarak sayın Fakıbaba`ya yöneltiniz ve cevabı kamuoyu ile paylaşınız.
Ülkemizde kırmızı et fiyatlarının bırakın aşağı çekilmesini neden yerinde tutulamayacağını da detayı ile önümüzdeki günlerde TBMM çatısı altında yapılan yanlışlar üzerinden açıklayacağız.
Ahmet ATALIK
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
İstanbul Şube Başkanı