ÜLKEMİZE, HALKIMIZA, MESLEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ

ÜLKEMİZE, HALKIMIZA, MESLEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ
ADANA
16.02.2015

TMMOB’ye bağlı Oda’ların yönetici ve üyeleri TMMOB Olağanüstü Genel Kurulu’na katılmak için Ankara’ya yürüyor.

 

TMMOB üyesi mühendis, mimar ve şehir plancılar, TMMOB Yasası`nı değiştirerek TMMOB`yi işlevsizleştirmeye yönelik düzenlemeleri de içeren torba yasaya karşı Türkiye`nin dört yanından başlattıkları yürüyüşün son durağından önce Adana`da sokağa çıktı…

Atatürk Parkı`nda buluşan mühendis, mimar ve şehir plancıları adına basın açıklamasını okuyan TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Hasan Emir Kavi,  "mühendislik, mimarlık, şehir planlama hizmetlerinin piyasalaştırılması ve meslek örgütlerimizin işlevsizleştirilmesi, iktidarın ana amaçları arasında yer almaktadır" diye konuştu.

İKK Sekreteri Hasan Emir Kavi açıklamasını şöyle sürdürdü;

"Kentlerimiz, topraklarımız, kamuya ve halka ait varlıklarımız ile mühendisler, mimarlar, şehir plancısı meslek örgütleri, yine AKP iktidarının bir "torba yasa" tasarısı ile karşı karşıya.

Rant eksenli olan "İmar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" ile örgütümüz Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği-TMMOB Yasası ile imar, iskân, kültür ve tabiat varlıkları ve çevre yasalarında birçok değişiklik yapılması amaçlanıyor. Tasarı, ülkemizde egemen olan rant talanına dayalı yeni sermaye birikimi rejiminin en başta hedeflediği alanların ve iktidarın denetimindeki inşaat sektörünün bir rant tekeli alanı olarak yeniden biçimlendirilmesini hedefliyor.

Kentsel, kırsal, kültürel, tarihi, doğal, kamuya ve halka ait varlıklara, arazi-bina-tesis-mülkiyet-imar düzenlemeleri üzerinden el konulması, bu alanlar ile doğrudan bağlantılı olan mühendislik, mimarlık, şehir planlama hizmetlerinin piyasalaştırılması ve meslek örgütlerimizin işlevsizleştirilmesi, iktidarın ana amaçları arasında yer almaktadır.

Bu duruma karşı biz mühendis, mimar, şehir plancısı örgütleri olarak geçen ay, "AKP`nin torba yasasına izin vermeyeceğiz" kampanyasını başlattık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve ona bağlı il müdürlüklerinin önlerinde yapılan açıklamalarla ve "Talana, Yalana, Yağmaya İzin Verecek miyiz?" broşürlerimizi ve bildirilerimizi halkımıza dağıttık. Şimdi de, 9 Şubat Pazartesi gününden itibaren, 14 Aralık`ta Ankara`da yapılacak olan TMMOB Olağanüstü Genel Kurulu`nda buluşmak üzere, ülkemizin sekiz ayrı noktasından yürüyüşler yapıyoruz. Bugün yürüyüşümüzün son günü. "Ülkemize, Halkımıza, Mesleğimize Sahip Çıkıyoruz" diyerek gerici, rantçı, emek düşmanı, zorba AKP iktidarına karşı "direnişi büyütme zamanıdır" diyoruz.

Bugün 13 Şubat`ta, bizim bu yürüyüşümüz dışında iki önemli eylemlilik daha yaşanıyor Türkiye`de. Bu etkinliklerden biri, çeşitli siyasal-toplumsal muhalefet güçleri ve sendikaların AKP`nin laiklik karşıtı düzenlemelerini protesto eden, "bilimsel ve laik eğitim için ayaktayız" eylemleri ve okul boykotlarıdır. Bugün yollarda olan bizlerin çocukları ve ailelerimiz, bu boykota katılarak ülkemizi ve insanlarımızı Ortaçağ karanlığının dogmatizmine sürükleyen iktidara uyarıda bulunuyorlar. AKP`nin cumhuriyetin kazanımları, laiklik ve demokrasi düşmanlığına karşı eylem ve boykot yapan dostlarımızı, aile ve yakınlarımızı buradan selamlıyoruz.

Bu akşam kardeş örgütümüz DİSK, Kocaeli`nde Demokrasi, Sendikal Haklar ve Özgürlükler Çadırı kuruyor. Çünkü DİSK`e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası`na üye 15 bin işçinin 10 kent ve 22 fabrikada başlattığı grev, hükümet tarafından "milli güvenlik" gerekçesiyle 60 günlüğüne ertelendi. Toplumsal açıdan bir azınlık olan sermayenin kâr rasyonalizasyonunun devletin "milli güvenlik" siyaseti haline geldiği bu erteleme kararı ile bir kez daha görüldü. Birleşik Metal-İş Sendikası`na üye örgütlü işçiler, grevin ilan edildiği 22 fabrikada çeşitli biçimler altındaki direnişlerini sürdürüyorlar. DİSK bu nedenle yarın Kocaeli`nde yasaklara, sömürüye ve sermaye egemenliğine karşı "Diren İşçi" mitingi düzenleyecek. DİSK 48. kuruluş yıldönümünü bu eylemlilikler içinde kutluyor. Biz de DİSK`in kuruluş yıldönümünü en samimi düşünce ve dileklerle kutluyor ve yarın yapılacak mitingi ve direnen işçi kardeşlerimizi buradan selamlıyor, dayanışma ve mücadele birliği içinde olduğumuzu duyuruyoruz.

Görüldüğü üzere yalnız değiliz, ne işçiler, ne çocuklarımız, ne eğitim emekçileri, ne de mühendisler, mimarlar, şehir plancıları, sağlık emekçileri, laiklik savunucuları, hiç kimse yalnız değildir. Biz gerçekte çoğunluğuz, biz halkız.

Halkımızın iradesi bugün yürüyüşümüzde, bugün "bilimsel ve laik eğitim için ayaktayız" boykotunda eğitim emekçileri, ailelerimiz ve çocuklarımızın boykotunda, DİSK`in Demokrasi, Sendikal Haklar ve Özgürlükler Çadırında, yarın DİSK`in mitingi ve TMMOB`mizin Olağanüstü Genel Kurulu ve Ankara caddelerinde yankılanacaktır.

İşçisi, köylüsü, öğretmeni, sağlıkçısı, emeklisi, işsizi, yoksulu, mühendisi, mimarı, şehir plancısı ve bütün emekçileriyle ülkemizi, yeraltı-yerüstü zenginliklerimizi, halkımızı, yani kendimizi savunduğumuz, mücadele birliğimizi sağladığımız ölçüde büyüyecek ve AKP`nin dikta hevesini kursağında bırakacağız.

Yolumuz açık olsun.

Örgütlü halkı hiçbir kuvvet yenemez.

Birlikte mücadele edelim, izin vermeyelim, kazanalım."

Yapılan basın açıklamasına Şube Başkanımız Semih Karademir, Şube Yönetim Kurulumuz ve üyelerimiz katılarak destek verdiler.

Okunma Sayısı: 105
Fotoğraf Galerisi