ULUSAL AİLE ÇİFTÇİLİĞİ SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ

MERKEZ
10.11.2014
 

 ULUSAL AİLE ÇİFTÇİLİĞİ SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ…

 30-31 Ekim 2014

 

 

Odamızın da düzenleyicileri ve destekleyicileri arasında yer aldığı "Ulusal Aile Çiftçiliği Sempozyumu" 30-31.Ekim.2014 tarihleri arasında Ankara`da gerçekleştirildi.

2014 Uluslararası Aile Çiftçiliği Yılı, Gıda ve Tarım Örgütü`nün (FAO) önerisiyle 22.Kasım.2013 tarihinde Birleşmiş Milletler 66. Genel Kurulu`nda resmi olarak onaylanmıştır. Birleşmiş Milletler, açlık - yoksullukla mücadele ve doğal kaynakların korunması, kırdan-kente göçün azaltılması ve sürdürülebilir tarımsal üretim açısından "Aile Çiftçiliği"nin öneminin vurgulanması amacıyla 2014 yılını "Uluslararası Aile Çiftçiliği" yılı olarak ilan etmiştir. Aile çiftçiliği, aile temelinde tüm tarımsal faaliyetleri kapsamakta ve aile tarafından yönetilen ve gerçekleştirilen, bütün aile bireylerinin işgücüne dayalı bitkisel üretim, hayvancılık, ormancılık, balıkçılık-su ürünleri ve el sanatları alanlarındaki üretim faaliyetlerini kapsamaktadır. Aile Çiftçiliği konusuna ve sürdürülebilirliğine ilgi çekmek ve daha yoğun biçimde gündeme getirmek amacıyla 30-31.Ekim.2014 tarihlerinde Ankara`da Barcelo Altınel Hotel`de  "Ulusal Aile Çiftçiliği Sempozyumu" düzenlenmiştir. Sempozyumun Düzenleme Kurulu ve Bilim Kurulu Başkanlığı`nı Odamız Yönetim Kurulu üyesi, Prof.Dr.Bülent GÜLÇUBUK yapmıştır. Sempozyum; Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, Ankara Üniversitesi Kalkınma Çalışmaları uygulama ve Araştırma Merkezi-AKÇAM, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği, PANKOBİRLİK, OR-KOOP Merkez Birliği, KÖY-KOOP Merkez Birliği, Ziraat Mühendisleri Odası ve Şekerbank işbirliğinde gerçekleştirilmiştir. Sempozyumun düzenleme kurulunda Oda Başkanımız Özden GÜNGÖR ve Bilim Kurulunda ise Odamız Yönetim Kurulu üyesi Prof.Dr. Melahat Avcı BİRSİN de yer almıştır. Sempozyumda "Uluslararası Aile Çiftçiliği Yılı" aracılığıyla kırsaldaki çiftçi ailelerin ve küçük işletmelerin önemi vurgulanmış, gündeme getirilmiş ve açlık - yoksullukla mücadele, gıda güvencesinin sağlanması, gelir kaynaklarının artırılması, sürdürülebilir tarımsal üretimin kalıcılığı, kente göçün azaltılması, işsizliğe yerinde çözüm bulunması, doğal kaynakların ve çevrenin korunması ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması konularına aile çiftçiliğinin katkıları ile bu konunun ülkemiz gündemine girmesi ve bilim dünyasının dikkatinin çekilmesi amaçlanmış ve bu hedefe da ulaşılmaya çalışılmıştır.

 

Sempozyum 2 gün sürmüştür. Sempozyuma;

·        Kayıtlı 470 katılımcı iştirak etmiştir.

·        27 ilden katılım olmuştur.

·        80`den fazla akademisyen katılım göstermiştir.

·        Yurtdışından 3 ülkeden katılım olmuştur.

·        23 Sivil Toplum kuruluşu temsilcisi katılım göstermiştir.

·        Tarıma finans sağlayan kuruluşlardan temsilciler katılım göstermiştir.

·        Toplamda 7 Bakanlıktan katılım olmuştur.

 

Sempozyumda toplam 14 oturumda 71 bildiri sunulmuştur. Sempozyumun açılışında Odamız Yönetim Kurulu Başkanı, Özden GÜNGÖR`ün de konuşmacı olarak katıldığı "Aile Çiftçiliği ve Türkiye" ve kapanışında ise "Gelecek İçin Aile Çiftçiliği" konulu paneller düzenlenmiştir. Paneller konu ile ilgili farklı paydaşların bir araya getirilmesi ve tartışılması açısından yararlı olmuştur. Sempozyum bildirileri kitap olarak basılmıştır.

 

Sempozyumda ortaya çıkan temel tartışma alanları ve öneriler şunlardır;

·        Aile çiftçiliği Türkiye için vazgeçilmez üretim ve gelir-geçim alanıdır.

·        İnsanlığın ve tüm canlıların geleceği ve gereksinimleri için aile çiftçiliği önemlidir.

·        Biyoçeşitliliğin korunmasında aile çiftçiliği önemli misyonlar üstenmektedir.

·        Doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımında aile çiftçiliği önemli rol oynamaktadır.

·        Aile çiftçiliğinin sürdürülebilirliği için örgütlenme şart olup burada "kooperatifçilik" temelli örgütlenme önem taşımaktadır.

·        Karar vericiler aile çiftçiliği konusunda daha rasyonel, kapsayıcı ve sürdürülebilir politikalar izlemek durumundadır.

·        Endüstriyel tarım aile çiftçiliğini tehdit etmektedir. Bunun için küçük çiftçilerin özellikle pazarlama temelli örgütlenmeleri gereklilik göstermektedir.

·        Sanayi, enerji, turizm politikaları ve yatırımları aile çiftçiliğinin ve tarımı tehdit etmektedir.

·        Aile çiftçiliği ile uğraşanların eğitim-yayım, örgütlenme, kredi ve yerinde kalkınma konularında desteğe gereksinimleri vardır.

·        Aile çiftçiliği ürünlerinin pazarlanması ve değerlendirilmesi için yerel yönetimlerle işbirliği önem taşımakta ve bu konuda üretici örgütleri ve özellikle de Türkiye Ziraat Odaları Birliği`ne önemli roller düşmektedir.

·        Tarımda kayıt dışı çalışma koşulları ortadan kaldırılmalıdır.

·        Mevsimlik tarım işçiliği Türkiye`ni önemli bir sorunu olup, sorunun çözümü için tarafların bir araya gelip izlenebilir, denetlenebilir stratejiler geliştirmesi gerekmektedir.

·        Kırsal alanda, tarımda alt ve üstyapı hizmetlerinin niteliğine yönelik yatırımlara daha fazla ağırlık verilmelidir.

·        Kadınlara ve gençlere yönelik özel istihdam, kredi sistemlerine geçilmelidir.

·        Tarımdan kopan her nüfus diğer sektörlerde çok daha zor ve ucuz koşullarda iş bulabilmekte ve toplumsal sosyal maliyeti çok daha yüksek olmaktadır. Bu bazen maden kazalarında görüldüğü gibi ölümcül sonuçlara yol açabilmektedir. Bunun için aile çiftçiliğinin yaşatılması önemlidir.

·        Büyükşehir Yasası`nın tarım ve kırsal yaşam üzerinde getireceği etkiler iyi analiz edilmeli ve özellikle aile çiftçiliği ile uğraşanların çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik kapsamlı ve kapsayıcı politikaların, hizmetlerin ve yatırımların uygulamaya geçirilmesi gereklidir.

·        Aile çiftçiliği Türkiye`nin vaz geçilmez gerçeğidir. Aile çiftçiliğinin sürdürebilirliği ve kırsal kalkınma potansiyelinin değerlendirilmesi daha fazla gündemde yer almalıdır.

Okunma Sayısı: 280