Cihan ACAR- BUGÜN GAZETESİ

BUGÜN`e önemli açıklamalar yapan Güngör, Türkiye`de gereğinden çok daha fazla tarımsal ilaç kullanıldığını belirterek, Tarım Bakanlığı`nın denetim ve yaptırımlar konusunda yetersiz kaldığını vurguladı. 

Gümrükten dönen ürünlere ne oluyor? 

Türkiye‘de üretilen sebze ve meyvenin yüzde 5‘inin ihraç edildiğini, kalan yüzde 95‘inin iç piyasada tüketildiğini söyleyen Özden Güngör şöyle devam etti: 

"İhraç edilen domates salatalık biber armut kiraz kayısı çilek gibi ürünlerin çoğu geri dönüyor. Nedeni ise sınırların üzerinde çıkan ilaç kalıntısı. Şimdi yabancı bu ürünleri laboratuvardan geçirip test ediyor kalıntı varsa almıyor. Adamlar zaten tedbirini koymuş. 

Laboratuvardan geçmeyince geri gönderiyor. Peki, Türkiye‘de nasıl oluyor? Ben 40 yıllık mühendisim bu ihracata giden kirazların domateslerin geri döndüğünde bakanlığın bir fotoğraf çekip biz bunları imha ettik, çiftçiye para cezası verdik dediğini hiç görmedim. Bu ürünler nereye gidiyor? Çocuklarımız zehirle besleniyor olabilir. Bu çok riskli bir durum." 

Dekar başına 3 kilo ilaç 

Türkiye`nin yaş sebze ve meyve üretiminde en önemli merkezlerden biri konumundaki Akdeniz Bölgesi`nde ürünlerde yeterli denetim olmadığını belirten Göngör, şok tespitlerde bulundu: 

Çiftçi fazla ilaç kullanıyor

"Antalya‘da hektar başına 3.1 kilo ilaç kullanılıyor. Kalıntının bu kadar yüksek çıkmasının sebebi ise çiftçinin kullandığı ilaçlar. Bu ilaçlar 40 yıl önce ruhsat almış. Etki süreleri zayıflamış ilaçlar. 

Geçmişten günümüze sürekli kullanıldığı için böcekler bu ilaçlara karşı bağışıklık kazanıyor. Çiftçi bu zararlıyı öldüreyim diye etikette yazan 50 gram yerine 150 gram atıyor. Yüksek doz kullanınca da kimyasal kalıntı bırakıyor. Oradan çıkan sebzeve meyveyi biz yiyoruz."

Bakanlık masa başında kayıt tutuyor

Tarım Bakanlığı`nın yaptığı denetimleri eleştiren Özden Güngör, yaş sebze ve meyvede bakanlığın belirlediği yasal sınırdan 10 kat fazla kalıntı çıktığı tespitini yaptı. Çiftçinin ilaç kullanımı konusunda bilgisiz olduğunu söyleyen Güngör, "Çiftçiyi eğitmek gerekiyor. Bakanlığın elemanları masa başında kayıt tutuyor. Bugün ziraat mühendisi demek araziye çıkan eleman demektir" dedi. 

Bugün köylere bakanlık elemanları yerine ilaç firmalarının elemanlarının gittiğini belirten Güngör, bunların bir kısmının daha çok satış yapmak için çiftçiyi yanlış yönlendirdiğini vurguladı. 

İlaçlama ile hasat arasına dikkat! 

Sebze ve meyvede çıkan ilaç kalıntıların en büyük nedeni olarak ilaçlama ile hasat arasında geçen süre olduğunun altını çizen Güngör, "Her ilacın üzerinde hasatla ilaçlama arasında geçmesi gerek süre yazar. İlacın üstünde 7 gün diyorsa sen iki gün içinde olan domatesleri toplarsan onda ilaç kalıntısı çıkar. Çiftçiler kullandıkları ilaçların üzerindeki hasat sürelerini mutlaka dikkate almalı" ifadesini kullandı. 

İlaç ruhsatları 40 yıl önce verilmiş 

Şu anda Türkiye‘de 7 bin tarım ilacının ruhsatlı olduğunu aktaran Güngör, şunları söyledi: 

"Bunun 2 bini piyasada kalanı kullanılmıyor. Bu 2 binin içinde de yüzde 50‘si etkisi düşük ilaçlar. 25-30 yılda etki süreleri zayıflamış ilaç bunlar. Geçmişten günümüze sürekli kullanıldığı için böcekler bu ilaçlara karşı bağışıklık kazanıyor. Çiftçi bu zararlıyı öldüreyim diye etikette yazan 50 gram yerine 150 gram atıyor. Yüksek doz kullanınca da kimyasal kalıntı bırakıyor. Oradan çıkan sebze ve meyveyi biz yiyoruz. Bakanlığın bu ilaçları elden geçirmesi lazım. Gelip etkisiz ilaçları devre dışı bırakacak."