VAKIF ÇİFTLİĞİNİN KİRALANMASI İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI
VAKIF ZEYTİNLİĞİ KİRALANARAK KENTİN AKCİĞERLERİ SÖKÜLMEK Mİ İSTENİYOR?
VAKIF ZEYTİNLİĞİ KİRALANARAK KENTİN AKCİĞERLERİ SÖKÜLMEKİSTENİYOR?Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce Merkez İlçe Ahatlı Mahallesi Duraliler mevkiindeki I.derece SİT alanı olan 4000 dönümlük Vakıflar Çiftliği 28.09.2006 tarihinde 2.500 YTL aylık muhammen kira bedeli ile 29 yıllığına kiralanmak istenmektedir.Antalya’nın kent merkezindeki en önemli yeşil alanlarından biri olan ve kentin akciğeri konumundaki bu sahanın kiraya verilme gerekçesi olarak karlı bir işletme olmaması gösterilmektedir. Kiralama ilanında çiftlik alanı 2600 dekar görülmektedir. Çiftlik arazisinde 600 dekar zeytinlik,1000 dekar makilik,1000 dekarda tarımsal amaçla kullanılamayacak çorak arazi bulunduğu kurum yetkililerince basına verilen bilgiler arasındadır.İlk bakışta kurumu zarar etmekten kurtarmaya yönelik masum bir girişim olarak görünse de bölgenin tarımsal karakteri ve bu bölge için daha önce planlanan ve koruma kurulunca izin verilmeyen girişimler dikkate alındığında, bu alanın tarım dışı amaçla kullanılmak üzere ve çok düşük bedelle birilerine devredilmesinin amaçlandığı görülmektedir.Kiralama ilanı ve basında yer alan bilgilerin aksine Antalya’da ki vakıf çiftliği arazisi yaklaşık 4000 dekar civarındadır. Çiftliğin %10 luk kısmı kayalık ve traverten olup geriye kalan 3500 dekarlık bölüm farklı yoğunlukta ve değişik yaşta zeytin ağaçlarıyla kaplıdır. Çiftlikte 21000 adet 5–80 yaşlarında zeytin ağacı, 3600 adet 5–6 yaşında zeytin fidanı bulunmaktadır. Zeytinin 2000 yıl yaşadığı dikkate alındığında Antalya vakıf zeytinliğinin genç olduğu görülmektedir.Vakıf çiftliği arazisi 2005 yılına kadar Aydın’dan, 2005 yılında Ayvalıktan yönetilmiştir. Bu iki vâkıfa ait arazilerin kiralanmasından sonra Antalya Bölge Müdürlüğüne devredilmiştir.1 teknik eleman, biri traktör şoförü 3 geçici işçi ile ve uzaktan yönetimle bu büyüklükte’ ki bir işletmenin bırakın bakım ve onarımını yapmayı güvenliğini sağlamak bile mümkün değildir. Yeterli sayıda teknik eleman ve işçi istihdam edilmediği için 2500 dekarlık zeytinliğin gerekli bakım, budama ve aşılama işlemleri zamanında yapılamamıştır. Bakımsızlık ve zaman zaman çıkan yangınlar nedeniyle bazı ağaçlar kurumuş bir kısmı ise. verimden düşmüştür. Verime yatmış bakımlı bir zeytinlikten asgari 500 YTL/Dekar gelir elde etmek mümkündür. Hal böyleyken yetkililerin 2005 yılında 12.000 YTL’ lik zeytin satıldığını ifade etmeleri düşündürücüdür. Bu bakımsız haliyle bile 2005 yılında 47 ton zeytin satılmıştır. Bu ürünün parasal değeri işletme masraflarını karşılamaya yeterlidir. Arazideki makilikler temizlenip zeytinlere gençleştirme budaması yapılıp gerekli bakım ve onarım tamamlandığında işletmedeki mevcut 25000 zeytin ağacından 400–500 ton ürün alınabilecektir. Bunun parasal değeri ise 750–800.000YTL civarındadır İki yıl gibi kısa bir sürede bu hedefe ulaşmak mümkünken 4000 dekarlık bir arazinin muhtemelen yıllık 40- 50.000 YTL kiraya verilmesi bu alanın siyaset’ en birilerine peşkeş çekilmesidir. Çiftlikteki mevcut ağaçların budanması sonucu elde edilecek odunun değeri bile bu kirayı karşılamaya yeterlidir. Zeytinciliğin tüm dünyada önemi giderek artarken ve devlet yeni zeytinliklerin kurulması için teşvikler verirken, kendi elindeki zeytinlikleri elden çıkarmaya çalışmasını açıklamak mümkün değildir. Vakıf yönetimince bu arazilerin verimli ve kârlılık esasına göre işletilip, işletilemeyeceği yönünde bir rapor hazırlatılmadan bu çiftliğin zarar ediyor gerekçesi ile kiraya verilmesi bu ihalenin altında başka niyetlerin olduğunu göstermektedir. İhale ilanının 2.maddesinde bu niyet açıkça sergilenmektedir.Mevcuttesislerde yapılacak fonksiyon değişikliği, ilave yapı ve tesisler için aylık kira bedeli, komisyonca kira bedeline ilave edilir.denilerek buradaki tesislerin başka amaçla kullanılabileceğini ve bu tesislerin kira bedelinin de ihalenin dışında kapalı kapılar arkasında belirleneceğini göstermektedir. Yine vakıf yetkilileri çiftlikte yer alan boş arazilerin doğal SİT derecesi değiştirilerek başka amaçla kullanıma açılacağını ifade etmektedirler. Yine ihaleye yabancı tüzel kişiliklerinde katılabilmesi bu arazinin gelecekte tarım dışı amaçla kullanılacağını kanıtlamaktadır. Arazinin gerçek yüzölçümü 4000 dekar iken kiralama ilanında 2630 Dekar olarak gösterilmesi aradaki 1400 Dekarın tarım dışı amaçlarla kullanılacağı kuşkusunu arttırmaktadır,Zeytinliklerin dışındaki boş alanların traverten yapıda olması, söz konusu alanın tarım dışı amaçla kullanılmasının gerekçesi olamaz. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin uygulama çiftliği’ bu arazi nin uzantısıdır. Yine Kepez altı bölgesinde halen bazı bölgelerde seracılık dâhil olmak üzere çeşitli meyve ağaçları yetiştirilmekte ve ciddi gelirler elde edilmektedir. Bugünün teknolojisi ile traverten kayaların temizlenmesi ve bu alanlarda çok kıymetli bakir tarım topraklarının yaratılması mümkündür..1980’li yıllarda Döşeme altı bölgesinde traverten arazilerin tarıma açılması için bir proje yürütülmüş ve proje ile birçok arazi tarıma kazandırılmıştır. Bu arazilerde bugün büyük bölümü ihraç edilen Antalya’nın en kaliteli narı, üzümü, zeytini ve narenciyesi yetiştirilmektedir. Akdeniz Bölgesi ve Antalya’da tarımı sadece toprak yapısı ile değerlendirmek doğru değildir. İlimizde tarım toprak yapısının yanı sıra iklim ve ekolojik koşullara bağlı olup toprak derinliği az olan (30 cm kalınlık) arazilerde bile tarım yapmak mümkündür. Bu nedenle vakıf arazisini çorak, verimsiz ve boş alan olarak tanımlamak bilimsel likten uzaktır.1990’lı ve 2000’li yıllarda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca bu alanın tarımsal niteliğinin korunması yönünde hazırlanmış raporlar mevcuttur. Kısa bir süre önce hazırlanan raporda’da zeytinlikteki makilerin sökülerek mevcut ağaçların bakım ve budama işlemlerinin yapılması ve boş alanlara yeni zeytin fidanlarının dikilerek bu alanın tarımsal niteliğinin korunması önerilmiştir. Tüm bunlar dikkate alındığında bölgede bağcılıktan, narenciye ve nar yetiştiriciliğine kadar birçok meyve çeşidi yetiştirilebilecektir. Vakıf çiftliğine ait boş arazilerde travertenler temizlendikten sonra Nar yetiştirildiğinde dekar başına yıllık 1.500 YTL, Narenciye yetiştirildiğinde 1.000 YTL, Bağ yetiştirildiğinde 1.500 YTL’lik gelir elde etmek mümkündür Sonuç olarak yıllardır kötü yönetilerek, bilerek ve isteyerek zarar ettirilen vakıf zeytinliğinin tarım dışı amaçla kullanılması ve rant uğruna kentin akciğerlerinin sökülmesi hedeflenmektedir. Lara Kent Parkı, Dokuma ve Ferro Kromdan sonra sıra Vakıf Çiftliğine gelmiştir. Vakıf Çiftliğinden sonra kentteki kamuya ait diğer kıymetli araziler rant uğruna elden çıkarılacaktır. Antalya’da kişi başına düşen yeşil alan 3,4 m2 olup bu alan dünya ortalaması olan 10 m2’nin çok altındadır. Antalya’nın bütünüyle betona yenik düşmemesi için Vakıf Çiftliğinin tarımsal karakteri korunmalı, boş alanlar toprak yapısına göre değerlendirilmeli insan ve çevre sağlığı düşünülerek öncelikle hem gelir getirebilecek, hemde kentin yeşil alanını artıracak meyve tesisleri kurulmalıdır. . . VAKIF-EVKAF Duran, Bekleyen, İlelebet sonsuza dek muhafaza edilen anlamındadır. Vakıf mallarını kamu yararı doğrultusunda koruyup muhafaza edenler için Vakıf Duası kamu yararı dışında birilerine peşkeş çekenler içinse Vakıf Bedduası yazılmıştır Fatih Sultan Mehmet tarafından kurulan Sağlık vakfı ile yoksullara, muhtaçlara aş sağlık dağıtıldığı, kamu yararı doğrultusunda tüm toplumun sağlığına yönelik çalışmalar sürdürüldüğü bilinmektedir Bugünse atalarımızdan miras kalan vakıf arazileri AB devlet üreticilik yapmaz dediği için 3 kuruşa elden çıkarılmaktadır...Vakıf Çiftliği tarımsal karakteri ve yıllık getirisinin ötesinde kentimizin ayakta kalan en geniş yeşil alanı ve kentin akciğeri olarak mutlaka kamunun elinde kalmalı ve yeşil dokusu korunarak güçlendirilmelidir.Burayı kiralayan ve kiralamak isteyenler çiftliğin kapısında yazılanları bir kez daha okumalıdırlar.1yılda 2600 ton toz emiyor.610 milyon metreküp karbondioksit emip oksijen salıyor.Vahap TUNCER ZİRAATMÜHENDİSLERİ ODASI Antalya Şube Başkanı
Okunma Sayısı: 3541