YA NEHİRLER KURURSA - HÜRRİYET
İstanbul ve Ankara‘nın su krizini Kızılırmak ve Melen‘den su taşıyarak çözme formülüne uzmanlar karşı çıktı. Akarsulardaki suların giderek kirlendiğine, azaldığına hatta kuruma noktasına geldiğine dikkat çeken uzmanlar, ekolojik dengenin bozulacağı, akarsularla birlikte denizlerdeki canlıların yaşamlarının da tehlikeye düşeceği görüşünde birleştiler. Uzmanların görüşü şöyle:
Su canlılarını olumsuz etkiler
İzzet Baysal Üniversitesi, Yardımcı Doç. Dr. Gökhan Günaydın: Türkiye‘de, yer altı su kaynaklarına fazla yüklenilmesi ve yerüstü su işletmesini planlanamaması nedeniyle akarsularımız hem azalıyor, hem de hızla kirleniyor. Ankara, İstanbul gibi kentlerin su gereksiniminin de akarsulardan çekilmesi, akarsu ve çevresindeki ekolojik dengeyi ciddi olarak etkileyecektir. Su miktarının azalması su ortamında yaşayan canlıların varlığını olumsuz etkileyecektir, kirliliğin yoğunlaşmasına neden olacaktır. Dere yataklarının su düzeyini kaybetmesi nedeniyle bu alanda ortaya çıkan aşınma artacaktır. Su erozyonunun ötesinde suyun çekilmesi nedeniyle bitki varlığının ölmesi de rüzgar erozyonunun etkisini artıracaktır.
Doğayla uyum içinde çözüm
TEMA Vakfı Genel Müdürü Dr. Uygar Özesmi: Irmakların ve bütün akarsuların "çevresel akımlar" dediğimiz bir bölümü var. Bu "çevresel akımlar" insan ve kültürel ortamlar haricinde doğanın ihtiyacı olan suyu ifade ediyor. Toprağın nemli kalması, yabancı bitkilerin ihtiyacı olan su gibi. Niye sulak alanlar kuruyor? Onlara artık yeterli "çevresel akım" sağlanmıyor. Bu sular nereye gidiyor? Biz bu suların önünü kesiyoruz, akarsuyu boruyla şehre taşıyoruz . suyun döngü ve zamanlamasını bozuyoruz. Su ilkbaharda olması gerekirken, yazın oluyor. Haydi daha fazla su bulalım. Daha da uzaklardan suyu İstanbul‘a, Ankara‘ya, İzmir‘e çekelim. Oranın doğanın ihtiyacı olan suyu çekip, kaş yapalım derken göz çıkartalım. Bu çare değil. Doğayla uyumlu çözümler üretmemiz lazım.