YAŞAMIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ TOPRAĞIN KORUNMASINA BAĞLIDIR...
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Semih Karademir, Ziraat Mühendisleri Odası’nın büyüme ve kalkınma stratejilerinin oluşturulmasında ve uygulanmasında, "ülkemizin toprak varlığının ve arazi kaynaklarının korunarak yönetilmesi" ile "yaşamın sürdürülebilirliği" ilkelerinin vazgeçilmez koşulu olduğunu söyledi.
Karademir, Toprak Bayramı nedeniyle yaptığı yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu`nun yürürlükten kalkması nedeniyle uzun yıllardır kutlanmayan Toprak Bayramı, son birkaç yıldır Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından kutlanmaya başlanmıştır. Toprak Bayramı bugün çıkarılış amacından farklı olarak kutlanmakla birlikte; toprak konusunun gündeme getirilmesi, öneminin ortaya konması ve kamuoyunun bilgilendirilmesine katkı sağlaması nedeniyle Ziraat Mühendisleri Odamızca önemli görülmekte, bu kapsamdaki kutlamalara katkı sağlanmaktadır."
Toprak Alarm Vermektedir
Erozyon ve benzeri doğal yönetim süreçlerinin yanında, her şeyi rant ve kolay kazanç sayan ve bu nedenle doğa ve çevre değerlerini hoyratça kullanarak bozan ve yok eden "sorumsuz siyaset anlayışları" nedeniyle, toprak varlığımızın sorunlarının daha da ağırlaştığını söyleyen Karademir, "İnsan tarafından toprağa uygulanan bütün doğa dışı uygulamalar neticesinde toprak adeta alarm vermektedir. Tarım arazilerimiz bugün itibariyle potansiyel sınırına ulaşmış, bir "avuç" yeni arazi olanağı neredeyse kalmamıştır. Alt yapının götürüldüğü her arazide, her türlü yatırımın gerçekleştirilmesi mümkün iken, "tarım dışı amaçla arazi talanı" giderek hızlanmıştır. Uygulanan yanlış tarım politikalarının da etkisiyle, TÜİK verilerine göre 2002`de 26,5 milyon hektar olan toplam tarım arazimiz, 2012`de 2,8 milyon hektar azalarak 23,7 milyon hektara inmiştir. Bir diğer ifade ile Türkiye son on yılda toplam tarım arazilerinin %10`u üretim dışı kalmıştır" dedi.
İlave 6 Milyon Ton Buğday Üretimi
Gelecek on, on beş yıl içinde 100 milyona yaklaşacak ülkemizin temel besin maddesi olan ekmek ihtiyacının karşılanması için, ilave altı milyon ton buğday üretimi yapılması gerektiğini belirten Karademir, "Bu ise, toplam ekim alanlarının dörtte bir kadar artışı demektir. Bir tarafta halen yüksek hızla artan nüfus varlığı ile 80 milyonu bulan insanın temel gıda talebi ve diğer tarafta azalan toprak varlığı gelecekte ülkenin gıda ihtiyacı ve güvenliği konusunun bugünden gündeme getirmektedir.
Toprağımıza Sahip Çıkalım
Miktar bakımından bu ölçüde kısıtlı hale gelmiş arazi varlığının çölleşmeden, kirlenmeye, sanayileşmeden, kıyı yağmalamasına kadar üretim gücünün azalmasına yol açan bir dizi yeni sorunla da yüz yüze olduğunu söyleyen Karademir, "Bütün bu olumsuz koşullara rağmen; Ziraat Mühendisleri Odası olarak başta yetkililer olmak üzere bütün tarımla ilgili karar verici konumdaki insanların gıda kaynağı olarak toprak varlığının korunmasına özel önem verilmesini beklemekteyiz. İnsanlığın her koşulda geleceklerinin enerji kaynağı toprağı dünyanın sağlığı ve sürdürülebilirliği konusunda duyarlı olmaya çağırıyoruz. Toprak insana ait değil, İnsan toprağa aittir öz değişi ile yaşamımız toprağa bağılıdır. Toprağımıza sahip çıkalım" dedi.