YENİ DÖNEM GAZETESİ: PROF. DR. ERKAN YASLIOĞLU, "TOPRAĞI CANLI TUT!"- 10 ARALIK 2020
Küresel ısınmayla birlikte yeryüzünde ekilebilir tarım alanlarının, toprağın ve suyun önemi kat be kat arttı. Öte yandan bilim insanları yıllardır küresel salgınlar konusunda uyarıp duruyordu. Ama hepimiz için televizyonda izlediğimiz bilim kurgu Hollywood filmleri kadar uzaktı. Dijital devrim deyip duruyorduk; en az 10,15 yıllık bir süre var, diyorduk. Kovid-19 salgını o süreci de kısalttı. Çalışma biçimlerinden eğitime, HES kodlarına dek kendimizi dijital bir sürecin içinde bulduk. Sonrasında başımıza neler gelecek? Belli tahminlerimiz var ama işin gerçeğini yine acı bir şekilde yaşayarak öğreneceğiz... En çok da başta bu dünyaya yeni gelenler, çocuk ve gençler için üzülüyorum...
Neyse konumuza dönecek olursak... Dünya Toprak Günü nedeniyle TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Prof. Dr. Erkan Yaslıoğlu, kovid-19 salgını koşullarında önemi oldukça öne çıkan bir açıklama yaptı...
Prof. Dr. Erkan Yaslıoğlu diyor ki:
"Dünyada toprakların tüm canlılar için yaşamsal önemini vurgulamak, sürdürülebilir kullanımını sağlamak, korumak bu konuda duyarlılığı ve sahiplenmeyi artırmak amacıyla 2014 yılından günümüze kutlanan bu yılda "Toprağı Canlı Tut Biyoçeşitliliğini Koru" temasıyla kutlanacak olan Dünya Toprak Günü`ne bizler ülkemiz topraklarını yönetenlere isyanıyla girmekteyiz.
Çünkü topraklarımız, ülkemizde hem artan nüfusun etkisiyle hem de kanunlara, yönetmeliklere ve planlara rağmen kentsel yerleşim ve sanayi alanları gibi amaç dışı kullanım, erozyon, bozulma, kirlenme yoluyla ya doğrudan ya da üretkenliklerini kaybederek yavaş yavaş yok olmakta daha doğru tanımla ölmekte, tarımsal üretime uygun toprakları barındıran tarım arazilerimiz her geçen gün azalmaktadır."
Prof. Dr. Yaslıoğlu 1980 yılında kişi başına düşen tarım arazisi miktarının 0,63 hektar iken, 2019 yılı itibarıyla 0,28 hektara düştüğüne dikkat çekiyor...
Türkiye`de 39 yılda nüfus hızla artarken; 2,5 milyon hektardan fazla tarım arazisi sanayi ve konut yapılaşmasına açılarak geri dönüşümü olmayacak şekilde yitirilmiş...
ÜRETİCİLER YOKSULLAŞARAK TARIMDAN KOPTU!
Bu tablo köylülerin, çiftçilerin, topraklarından koptuğunu, tarımsal üretimi bıraktığını da gösteriyor. Prof. Dr. Yaslıoğlu nedenler arasında şunları sayıyor:
"Tarımsal teşviklerin yetersizliği, teşviklerin tarımsal üretimdeki girdi maliyetlerinin çok çok altında kalması, belirli ve sınırlı sayıda ürünlerde uygulanması, desteklerin zamanında açıklanmaması ve ödenmemesi nedeniyle üreticilerin yoksullaşması..."
Bir başka değindiği husus da Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu`nun çıkarılmasının üzerinden 15 yıl geçmiş olmasına ve Kanun`un 7. ve 9. maddelerinde yapılması veya yaptırılması emredilen toprakların haritalanması, sınıflandırılması ve arazi kullanım planlarının üretilmesi çalışmalarında bir arpa boyu yol gidilmemiş olması.
Ve kararnameler ile yürürlüğe konan kararnameler ve kanunlarla getirilen ayrıcalıklar yüzünden tarım arazilerinin yanı sıra kışlak, yaylak, mera, orman örtüsü altındaki toprakların da yok olma tehlikesine dikkat çekerek diyor ki:
"Toprak yoksa su, su yoksa hava da yoktur dolayısı ile üretim de yaşam da yoktur. Toprağa sahip çıkmak üretime dolayısıyla yaşama sahip çıkmaktır."
Prof. Dr. Yaslıoğlu şu hususu vurguluyor:
"Yerlilik ve millilik öncelikle üretimin, üretimi yapanlar ile üretim alanlarının, toprakların korunmasını gerektirir."
Bursa`ya dair verileri içeren tabloları da paylaşan Prof. Dr. Yaslıoğlu sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Bursa`mızda son yıllarda bilinçli veya bilinçsiz sıklıkla dile getirilen sanayi, tarih, kültür, turizm, sağlık kenti kimliği tanımlamalarında Bursa ilinin tarım potansiyeli ve tarım kimliğinin yok sayılmasından vazgeçilmelidir."
Haber: Gül KOLAYLI
Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.