Dünya ticaretindeki payının sınırlı olduğu kenevir, yapısındaki uyuşturucu madde oranından dolayı kontrollü ekilmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın gündeme getirdiği kenevirin endüstriyel olarak kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla Türkiye yeni bir yola giriyor.  Dönemin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı`nca hazırlanan "Kenevir yetiştiriciliği ve kontrolü hakkında yönetmelik" ile 2016 yılında İzmir, Uşak, Kütahya, Burdur, Antalya, Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu, Sinop, Samsun, Çorum, Amasya, Ordu, Tokat, Yozgat, Kayseri, Malatya ve Rize`de kenevir ekimi izinle serbest hale getirilmişti. Bu illerin dışında kenevir üretiminin yapılması ise yasaklanmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz ay yaptığı konuşmasında Türkiye`deki yerlilik ve millilik ile birlikte Türkiye`ye geçmişte uygulanan ambargolarla ilgili bilgiler vermişti. Konuşmasında kenevir ve afyon üretimine de değinen Erdoğan, " Ülkemizde keneviri yok ettik. Bize dost görünen düşmanlar, ülkemden kenevir üretimini aldı. Biz keneviri ithal ediyoruz. Kenevire dayalı yapılması gereken şeyler varsa ithal ürünlerle yapılıyor. Gıda Tarım Bakanlığı bu konuda çalışmalara başlıyor. Birilerinin bu işi başlatması lazımdı. Şimdi diyorum ki, biz yeniden, tarım, çevre ve şehircilik bakanıma, kenevir ekimi süreci başlatalım diye söyledim. Çünkü kenevir ekiminin çok farklı alanlarda çok farklı faydalarının olduğunu da göreceğiz. Şimdi bu süreci başlatacağız" ifadelerini kullanarak, kenevirde yeni bir dönemin başlanacağının sinyalini vermişti.

KONYA KENEVİR ÜRETİMİNE UYGUN

Konya’nın kenevir üretimi için müsait bir bölge olduğunun altını çizen Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Prof.Dr. Süleyman Soylu, “Baktığımız zaman tarım teknolojisinin en gelişmiş olduğu bölge. Kenevirde yüksek verim almak için sulu tarım daha elverişlidir. Buna rağmen Konya’da kenevir rahatlıkla yetiştirilebilir. Biokütle veriminin yüksek olması için kesinlikle sulanması daha iyi olur. Konya her yönüyle kenevir üretebilecek bir bölge. Ama bunu işleyecek alıcıların, tesislerin ve bölgemizde bu tesislerin bulunması gerekiyor. Bir de diğer ekili ürünlere göre kârlılığının da çiftçi nazarında cazibesinin olması lazım. Ay çiçeği, mısır ve patates gibi ürünlerden daha fazla gelir ve verimlilik getirmeyip aynı verimlilik ve kârlılığı sağlarsa çiftçimiz ekmeyebilir. Konya çiftçisi büyük bir bilgi birikimine, teknolojik alet ekipman varlığına sahip. Diğer konulardaki sıkıntıları çok kolay aşar.  Ancak sözleşmeli ekim modeli ile keneviri işleyecek tesisler yapılarak Konya’nın da bu 19 il arasında olması gerekiyor. Bakanlık nezdinde politika üretip onların biraz daha sıkıştırılması lazım. Konya’nın tarımda ne kadar ileride olduğu ve bu konuda da başarılı olduğunu tespit edip listeye dâhil dilmesi gerekiyor. Bu çok bir şey değil. Yani kanuna falan gerek yok. 19 ili belirlemiş. Bakanlığımızın bu konuda yetkisi var. Yasal olarak kenevir üretimi için ruhsat verilen il sayısını 19 değil de 25 yapabilir” diye konuştu.

“MEKANİZASYONU UYGUN”

Ülke genelinde makineli tarımın çok yaygın olmadığı için kenevir üretiminin maliyeti ve işçiliği konusunda kesin yargılara varamadıklarını aktaran Soylu, “Belli bir noktaya kadar mekanizasyonu uygun. Tarım geliştikçe özellikle ilk ekim-bakım döneminde çok sıkıntı olmuyor. Daha çok hasat dönemine ilişkin mekanizasyonda bazı sorunlar olabilir. Bunlar zamanla çözülür. Burada çiftçinin tercih etmesi yönünden mevcut ekili ürünlere göre kenevir ekiminin kârlılığı da önemli. Keneviri alacak işletmelerin belirleyecekleri fiyat ve alıcının olması, başlangıçta kenevir tarımında bunu işleyecek sektörün de burada faaliyete geçmesi gerekiyor. Aksi takdirde üreticiler ürünlerini satacak yer bulamaz ise 2. yıl kenevir ekmekten vazgeçer” şeklinde konuştu.