YENİ MESAJ GAZETESİ: DİBE VURAN TARIM- 20 ARALIK 2018

MERKEZ
20.12.2018
 

Tarım karnemiz herkesin malumu. Yıllardan beri ürünler değerinde para etmediğinden ekilebilir tarım arazileri her geçen gün azalıyor. Çiftçi ve köylü toprağına küserek ekip-biçmekten vazgeçmiş durumda.

Ziraat Mühendisleri Odası, Türkiye`de uygulanmakta olan tarım politikaları nedeniyle, çiftçilerin son 10 yılda Belçika büyüklüğündeki tarım arazisini ekmekten vazgeçtiğini açıklıyorlar. Bu arada yurt dışında tarım yapma adına Sudan`dan toprak kiraladığımızın da altını çizelim.

Ekmeyen, biçmeyen, tarım yapmaktan kâr edemeyen bir Türk tarım ve köylüsü var. Yıllar boyu tarım girdi fiyatlarına yüzde yüz, yüzde iki yüz zam gelirken; üreticilerin ürün fiyatları yerinde saymakta. Çaresiz kalan köylü, işsiz kalmama adına hatır ve ar belasına toprağını ekmek ve zarar etmek zorunda… Çiftçi, anlayacağınız iki arada bir derede.

Bugün Anadolu`yu gezin ve görün sevgili okurlar. Bakalım tarlası, traktörü bankalara ipotekli olmayan bir çiftçi gösterebilecek misiniz?.. Kredi kartları patlamamış, bankalara borcu olmayan bir çiftçi gösteremezsiniz?

Bir seyahat edin Anadolu`ya, bakalım yol kenarlarında yayılan bir küçükbaş ya da büyükbaş hayvan sürüsüne denk gelebilecek misiniz? Bu bereketsizliği, bu çöküşü ne ile ve nasıl izah edilebilirsiniz? Ağustos 2010`dan Ağustos 2018`e kadar toplam 7 milyar dolar değerinde canlı hayvan ve kırmızı et ithalatı yapmışız. İthalata yani elin yabancı hayvan üreticisine verilen bu parayı bizim hayvan üreticimize verse idi yetkililer; hem paramız dışarıya kaçmayacaktı hem de daha fazla ve daha temiz hayvanlar yetiştirecektik.

Bu ülkede litresi 6 liraya traktörünüze mazot doldurup tarım yapacaksınız. Dünyadaki mazot fiyatları listesinde en üst sırada Türkiye var. Böyle desteksiz bırakılmış, itilen, kakılan bir tarım köylüsü yok dünyada, inanın sevgili okurlar… Resmen bu Ülke çiftçisine, tarım yapma deniliyor. Yıllardan beri hükümet hiçbir üründe taban fiyat belirleyip, çiftçinin az buçuk kazanması adına hiçbir adım atmıyor. Başta ürün fiyatı ve ithal edilecek ürünler olmak üzere her şeyi, ithal lobisi tarım şirketleri belirliyor.

Bu meyanda içi kan ağlayan ve sesleri fazla çıkmayan tarım temsilcilerinden Edirne Ziraat Odası Meclis Başkanı Erdal Akgün`ün bakınız içi nasıl kan ağlıyor: "Hak etmediğimiz durumla karşı karşıyayız. Tarımda girdiler yüzde 200-300 artarken, ürün fiyatlarında düşüş yaşanması çiftçiyi bu hale getirdi. 60, 70, 80, 90`lı yılların tarım bakanlarını özler hale geldik. Feryadımız haykırışlarımız iktidar tarafından görülmedi. Arpa ile buğdayı, pirinçle bulguru ayıramayan insanlar tarım bakanı oldu. Türk çiftçisinin Türk hayvancısının batışını hazırladılar. Tarımsal ürünlerde dışa bağımlılık artarsa Türkiye`nin ekonomisi daha da kötüye gidecek. Tarımın ötesinde hayvancılık da bitiyor. Derhal önlem alınmalı, önlem alınmazsa Türk tarımının başı sağ olsun diyorum."

Haber: Adem Birinci

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen tıklayınız. 

Okunma Sayısı: 452