YENİ MESAJ GAZETESİ: YABANCI ÇİFTÇİYE FONLAMA- 21 OCAK 2019

MERKEZ
21.01.2019
 
 
Haber 1: "Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yıl sonuna kadar Toprak Mahsulleri Ofisi`ne sıfır gümrükle 1 milyon ton buğday, 700 bin ton arpa, 700 bin ton mısır, 100 bin ton pirinç ve 100 bin ton bakliyat (nohut, mercimek, kuru fasulye, bakla) ürünleri olmak üzere toplamda 2.6 milyon tonluk ithalat yetkisi verildi."
 
Haber 2: "Resmi Gazete`nin 16 Ocak 2019 tarihli sayısında yayımlanan, Cumhurbaşkanlığının 651 sayılı Bazı Ürünlerin İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanması Hakkında Kararı ile 31 Mayıs 2019 tarihine kadar domates konservesi ithalatında gümrük vergisi oranını sıfıra indirildi."
 
Bu ülkede tarım niçin önemsenmez ve stratejik olarak ilan edilmez? Niçin orta ve uzun vadeli bütüncül bir milli tarım politikamız yoktur? Niçin dünya ülkelerinin yaptığı şekliyle tarımdan para kazanmayı düşünüp, ülke çiftçisinin yüzünün gülmesini sağlamayız?
 
Varsa yoksa ithalat, ithalat, ithalat… Öyle ki sevgili okurlar, tarımsal ithalatımız afyon bağımlılığına dönüşmüş durumda. Türkiye`de tarım sektörü her geçen gün daha fazla ithalat bağımlısı oluyor. Hükümete göre; sektördeki sorunların tek çözümü ithalat…
 
Net ihracatçı olduğumuz ürünlerde gümrükleri sıfırlayıp o ürünlerde ithalatçı olmamız neyin nesidir, kimlerin ekmeğine yağ sürmektir?..
 
İthalat, birkaç yandaşın cebine bolca para doldurmanın dışında hiçbir sorunu çözmüş müdür; söyler misiniz Allah aşkına? Bu yabancı ülke çiftçisini fonlamak değil midir?
 
Üretmeyen, üretemeyen ülkeler eninde sonunda başka ülkelerin ithal cenneti olurlar. Atalarımız boşuna söylememişler; "Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz." İthalat hiçbir zaman çözüm ve çare olmamış ve olmaz da… Elin yabancısı yarın sana ürün yok, vermiyorum derse ne yapar bu millet? Öyle bir tarım politikası olmalı ki; stoklarımız ve silolarımız 3-5 yıllık et ve buğday dağları ile dolu olmalıdır. Tüm dünya ülkeleri elimize, zenginliğimize gıpta ile bakmalıdır. Çünkü bu millet eli açık; vermeyi, yedirmeyi seven, zengin ve asil bir millettir. Bizim şanımıza üretmek, vermek ve zengin olmak yaraşır.
 
Gümrük vergileri sıfıra çekilerek, ithal kapıları ardına dek açılarak çiftçi, üretici korunamaz. En son olarak net ihracatçı olduğumuz domates konservesinde sıfır gümrükle ithalat kapısını açtık. Bu uygulama Türkiye`nin ihracatına vurulmuş büyük bir darbe anlamına gelmiyor mu?
 
Ziraat Mühendisleri Odası`nın bu husustaki açıklaması şöyle: "Tarım alanında yaşanan her türlü sorunu, tarım ürünü ithalatı ile karşılama kolaycılığının kapsamı, her geçen gün genişleyerek devam ediyor. İstisnanın süresi Mayıs ayı sonuna kadar olmakla birlikte, izin verilen miktarın 2018 yılının ilk on bir ayındaki miktar kadar olması, sorunun boyutunun büyüklüğü açısından kaygı vericidir. Domates konservesi ithalatında gümrük vergisinin sıfıra indirilmesini gerektirecek neden ne olabilir sorusunun cevabı arandığında, yeterli üretim olmaması akla gelen ilk olasılık olmaktadır. 2018 yılı domates üretim verileri açıklanmamış olmakla birlikte, bu verinin ne olabileceği konusunda yararlanabileceğimiz bir kaynak, ihracat verileridir. 2018 yılının on bir ayına ilişkin dış ticaret verileri açıklanmıştır. 2018 yılının on bir ayına ait domates ihracat verileri, domates ihracatının geçmiş yıllar seviyesinde olduğunu göstermektedir. Bu bilgi, domates üretimimizin de geçmiş yıllar düzeyinde gerçekleştiğini işaret etmektedir. Bu durumda domates konservesi ithalatında gümrük vergilerinin sıfıra indirilmesinin nedeninin, karar alıcılar tarafından açıklanarak, kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir."
 
Haber: Adem Birinci
 
 
Haber kaynağına ulaşmak için lütfen tıklayınız. 

Okunma Sayısı: 526