YENİ YAŞAM GAZETESİ: TARIM VE GIDA KURULU: CİĞER KEDİYE EMANET! - 17 NİSAN 2025

Zirai don nedeniyle çiftçiler ciddi zorluklarla karşı karşıya. Gıda krizi tartışılırken Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu’na üretici ve çiftçiler değil şirket temsilcileri ve konuyla ilgisi olmayan kişiler atandı. Uzmanlar, ‘Kurulun kendisi sorun kaynağı’ diyor
Kuraklık ve zirai don nedeniyle tarım ve gıdada yeni bir kriz yaşanırken, ithalata bağımlı tarım politikaları da bu krizi besliyor. Zirai don nedeniyle gıda fiyatlarındaki artış üretim sezonunun başında üreticileri tedirgin etmeye başladı. Üreticiler birçok sorunla yüz yüze iken 9 Nisan günü Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile Cumhurbaşkanlığı Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu’na yeni atamalar yapıldı. Tarım ve gıda politikalarını belirlemede önemli bir rol üstleneceği belirtilen kurula yapılan on iki kişilik atamada üreticiler, çiftçiler ve üretici sendikaları yer bulamazken, kurul üyeliğine şirketler ve sanayi odası temsilcileri, mutfak sanatları uzmanı gibi alanla ilgisi bulunmayan kişiler atandı. Tarım Orkam-Sen Genel Başkanı Serap Baysal ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez konuyu gazetemize değerlendirdi.
Şirket temsilcileri atandı
Tarım Orkam-Sen Genel Başkanı Serap Baysal, kurulda yer alanların çoğunun tarım ve orman alanından habersiz kişilerden oluştuğunu belirtti. Baysal, “Kurulda bilgisiz, tecrübesiz kişilerin yönetici kadrolarını meşgul etmesi alanın işlevsizleşmesine ve rutin olarak yapılması gerekli işlerin dahi yapılamaz hale gelmesine sebebiyet verebilmektedir” uyarısı yaptı. Baysal, kurul üyelerinin tarımı değil kendi çıkarını düşünen sermayeden seçildiğine işaret ederek, “Kurul atamaları sistematik bir politika uygulaması ile toplum yararını ve halkın çıkarlarını düşünen değil, kendi çıkarlarını düşünen bir iktidarın liyakatsız seçiminden ibarettir. Tüm kamu kurum çalışanları, üniversitelerde yıllarca eğitim görmüş alanında uzman olarak mezun olanlar sınavlara ve mülakatlara tabi tutulurken, partili Cumhurbaşkanı’nın tek sözü ile alanında yetersiz ve ilgisi olmayan bireyler üst kademe kurumların başına getiriliyor. Böylece sistemin ağır aksak ilerlemesine, yandaş tutumla sadece kendi çıkarları için çalışmasına neden olmaktadırlar. Tarımda, hayvancılıkta, ormanlarımızda yaşanan ciddi sorunlar, iklim krizinin tetiklediği doğa olayları hakkında tek bir fikri dahi olmayanlar; emekçilerin sorunlarının neler olduğu hakkında tek bir bilgisi olmayanlar karar merci olarak karşımıza çıkarılıyor” dedi.
Baysal, bu tür atamaların sorunları derinleştirdiğine işaret ederek, şunları söyledi:
“Artık kamu yönetiminde yeni düzenlemelerin fiilen hayata geçirilme zamanı gelmiştir. Bu gibi kurulların alanında yeterli, çözüm olabilecek kişilerden oluşması gerekmektedir. Alanında uzman odalar, dernekler, sivil toplum kuruluşları, yıllarını tarım ve orman çalışmalarına adamış uzmanlar, tarım ve ormancılık alanında bilimsel araştırma ve çalışmalar yapmış akademisyenler, bilim insanları dururken perakendeci, tüccar ve benzeri kişilerin bu kurula atanmış olması kabul edilemez bir durumdur.”
Kurulun kendisi sorun
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez de kurulun tarımda yaşanan mevcut sorunları çözmek için gerçekçi adımları gündeme getiremeyeceğini belirtti. “Konuyla ilgili bilimsel çalışmalar yapan meslek odaları ya da üretici örgüt ve kooperatiflerinin işin içinde olmadığı bir yapı sağlıklı politikalar üretemez” diyen Suiçmez, tarımda birçok soruna bu yaklaşımın yol açtığına işaret ediyor. Suiçmez’e göre kurulun varlığı da tartışma konusu yapılmalı. Özelleştirme ve sermaye çıkarlarının esas alındığına dikkat çeken Suiçmez:
“2017’de Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtikten sonra bakanlıkların politika belirleme konusundaki konumu sınırlı hale geldi. Bugün tarım ve gıda enflasyonunda neden birinciyizi hiç konuşmadan, ‘tarımda sorunumuz yok’ denildiği ortamda eğer Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu diye ayrı bir kurul kurulması aslında tarım ve gıdada çok ciddi bir sorunumuzun olduğu itirafıdır. 2017 yılında kurulup şimdi kapatılan Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu’nda hiçbir meslektaşımız ve sektör temsilcisi yoktu. Yeni kurulun yapısına baktığımız zaman bir meslektaşımız dışında diğerleri sanayici, perakendeci, eski siyasetçi, ülkemizde 2010 yılında et ithalatını başlatan eski bakan. Ziraat Bankası’nda yaptıklarının dışında şu anda Tarım Kredi’de yaptıkları tartışılabilir bir atanmış bürokratın dâhil olduğu bir yapı. Kısacası üye yapısı kadar kurulun kendi yapısı da önemli bir sorun. Dolayısıyla tarım bakanları değişince herhangi bir şey değişmiyor. Çünkü politika tercihleri değişmiyor. Aksine özelleştirmelere, gıdada dış bağımlılığa, alım fiyatları ve destekler düşük tutulmaya devam ediliyor. Politikalar değiştirilmedikten sonra bakanın değişmesiyle ya da bakanlığın görevleriyle donatılan yeni bir kurul kurulmasıyla mevcut ve yaşanacak hiçbir sorunlar düzelmez.”
Haber: Duygu Kıt
Haberin kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.