ZAFER GAZETESİ: SUİÇMEZ: "YÖK SİSTEMİ KALDIRILMALIDIR"- 12 OCAK 2023
Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, 10 Ocak Ziraat Mühendisleri Günü kapsamında tarımsal yükseköğretim sorunlarına, üyelerin ve ziraat mühendislerinin taleplerine, tarım ve gıda sektöründeki yaşanan problemlere değinerek çözüm önerilerine dikkati çekti.
TÜRK Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, 10 Ocak Ziraat Mühendisleri Günü kapsamında tarımsal yükseköğretim sorunlarına, üyelerin ve ziraat mühendislerinin taleplerine, tarım ve gıda sektöründeki yaşanan problemlere değinerek çözüm önerilerine dikkati çekti.
“NEOLİBERAL TARIM POLİTİKALARI CİDDİ SORUNLARIN TEMEL NEDENİDİR”
1980 yılından günümüze devam eden başlıca tarım problemlerine değinen Genel Başkan Suiçmez, “1980’li yıllarda ülkemizde tarımda da uygulanmaya başlanan ve günümüzde de devam eden tarımsal KİT’leri özelleştiren, kamu kurumlarını işlevsizleştiren, tarımsal destekleri azaltan, küçük üreticiyi büyük şirketler karşısında korumasız bırakan, alanı tümüyle özel sektörün insafına terk eden, girdilerde ve ürünlerde dışarıya bağımlılığı artıran neoliberal tarım politikaları, meslek alanımızda derinleşerek artan ciddi sorunların temel nedenidir.” dedi.
“YURTDIŞINDAN YÜKSEK FİYATLARLA ÜRÜN ALINMASI GIDA ENFLASYONU BOYUTUNDA OLUMSUZ SONUÇLAR VERİYOR”
Suiçmez, ülke genelinde tarım ve gıda sektörüne yönelik somut korumacı politikaların yaşama geçirilmemesi, döviz artışı ve yüksek enflasyonla belirginleşen ekonomik kriz ortamında dışarıya bağlı mazot ve gübre dahil girdilerdeki fahiş artışa karşın somut indirimler yapılmaması, tarımsal desteklerin yetersiz olması ve geç ödenmesi, çiftçinin uygun faizli kredi kullanamaması gibi nedenlerle üretim miktarlarının azalmasının, üreticilerin üretimden vazgeçmesinin, Türkiye’nin yeterlilik sorununun artmasının, yurtdışından yüksek fiyatlarla ürün alınmasının gıda enflasyonu boyutunda olumsuz sonuçlar verdiğini belirtti.
“ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI DAHİL TÜM ALTYAPI HİZMETLERİ TAMAMLANMALIDIR”
Tarım ve Orman Bakanlığının yeniden yapılandırılmasını isteyen Suiçmez sözlerine şöyle devam etti: “Tarım Bakanlığı yeniden yapılandırılmalı, ehliyetli ve liyakatli kadrolar göreve gelmelidir. Üretim ortamı olan verimli tarım arazilerimiz, meralarımız, zeytinliklerimiz Arazi Kullanım Planlaması kapsamında amaç dışı kullanımlara karşı koşulsuz korunmalıdır. Dışarıya bağımlı temel ürünler öncelikli olmak üzere gıda arzı sorunumuzu gidermek için somut yeterli desteklerle yönlendirilen ülke düzeyinde Tarımsal Üretim Planlaması yapılmalıdır. Dışarıya bağımlı temel girdilerde girdi maliyetleri ve dışarıya bağımlılık azaltılmalıdır. Sulama yatırımları artırılmalı, arazi toplulaştırması dahil altyapı hizmetleri tamamlanmalıdır. Yem sorunu çözülüp hayvancılık geliştirilmelidir. Gıda tedarik zincirinde çok uluslu şirketler ve zincir marketlerin sırf kar amacına boyun eğmeyecek şekilde örgütlenen demokratik üretici ve tüketici kooperatifleri desteklenmelidir.”
“Yükseköğrenimdeki sorunların çözümü için öncelikle, 12 Eylül Askeri Darbesi ürünü antidemokratik YÖK sistemi kaldırılmalıdır” diyen Suiçmez, üniversitelerin mutlak merkeziyetçi bir sistemle yönetilmesi yerine üniversitelerin idari, mali ve bilimsel açıdan özerk olması gerektiğini, rektörlerin ve dekanların atama yerine seçimle göreve gelmesi gerektiğini, akademisyenlerin ve öğrencilerin üniversitelerde sözün yetki ve karar sahibi olması gerektiğini, eğitimde nicelik ve nitelik sorunlarının çözülerek özgürce bilim ve teknoloji üretmesi gerektiğini aktardı.
“YENİ MEZUN SAYISI KADAR YENİ UNVANLAR DA BİR BAŞKA SORUN ALANIDIR”
Türkiye’de farklı adlarla gereğinden fazla ziraat fakültesi ve gereğinden fazla bölüm bulunduğunu savunan Suiçmez, “Ziraat Fakültesi, Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Tarım ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi adları altında yılda yaklaşık 5 bin mezun verilmektedir. Yeni mezun sayısı kadar yeni unvanlar da bir başka sorun alanıdır.” dedi.
Pandemide tarımın öneminin artmasına karşın 2021 ve 2022 yılı Üniversite Yerleştirme Sonuçlarına göre, tarımsal öğrenime yönelik açılan kontenjanların yarısının boş kalmasının, 2022 ve 2023 yılında tüm kontenjanların dolmasındaki plansızlığının somut yansıması olduğunun düşündürücü bir durum olduğuna dikkati çeken Suiçmez, “Eğitim-istihdam planlaması yapılarak; fiziki mekanı dahil altyapısız, yeterli laboratuvarı olmayan, nitelikli öğretim elemanı bulunmayan, sonrasında işsiz kalmaya mahkum olan çok sayıda meslektaşımızı mezun eden yeni fakülte ve bölüm açılmamalı, mevcutlarda da yetersiz koşulları içerenler bir an önce kapatılmalıdır.” diye konuştu.
“TARIMSAL AR-GE BÜTÇESİ ARTIRILMASI”
Suiçmez, ziraat fakültelerinde giriş puanlarındaki dengesizliklerden eğitim müfredatındaki sürekli değişen bir şekilde olduğunu söylediği karmaşıklığa kadar, uygulama ve staj yetersizliğinden yüksek lisansa ve doktoraya kabul edilmeye kadar olan tarımsal yüksek öğrenimde nitelik ve nicelik sorununun çözülmesi gerektiğini ifade ederek, “Tarımsal Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) bütçesi artırılmalı, tekrarlanan sonuçsuz projeler ve israflar yerine, kamu-üniversite-özel sektör işbirliğinde bilim ve teknolojinin bizzat uygulamaya geçmesini sağlayan somut ortak projeler yaşama geçirilmelidir.” değerlendirmesini yaptı.
Suiçmez, mesleki istihdam alanında ciddi sorunların yaşandığına vurgu yaparak, “Tarımsal kamu yönetimi güçlendirilmeli, ilgili yönetsel birimlere meslek dışı atamalardan vazgeçilmeli ve liyakat sahibi Ziraat Mühendisleri atanmalıdır. Tarımsal potansiyeli çok yüksek olan ülkemizde mezuniyet sonrası kamuya başvurup anlamsız gerekçelerle yıllardır atanamayan meslektaşlarımızın atanma sorunu ivedilikle çözülmeli, tarımsal yayım ve gıda denetimi gibi kamusal hizmet alanları serbest piyasaya açılmamalı, kamuda yüzlü sayılarla değil 10 binli sayılarla yeterli sayıda gerekli kadrolar sürekli açılmalı, atanan meslektaşlarımız sözleşmeli değil güvenceli koşullarda kadrolu çalışmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“MÜHENDİS, MİMAR VE ŞEHİR PLANCILARININ MAAŞLARI İNSANCA YAŞAYACAKLARI BİR DÜZEYE YÜKSELTİLMELİ”
Emek ve insan odaklı, güvenceli bir çalışma yaşamı ve geleceğin tüm mühendislerin, en temel hakkı olduğunu belirten Suiçmez, “Ülkemizdeki açlık ve yoksulluk sınırları gözetilerek kamu emekçisi mühendis, mimar ve şehir plancılarının maaşları insanca yaşayacakları bir düzeye yükseltilmeli ve ek göstergeleri 4800-6400 arasında artırılmalıdır. Çalışan kadar emekli meslektaşlarımızın sorunları da çözülmelidir.” dedi.
“MESLEKTAŞLARIMIZIN AÇILAN SINAVA KATILMASININ ZORUNLU TUTULMASI DOĞRU BULMUYORUZ”
Tarımsal girdi bayilerinin ve tarım danışmanlarının mevcut sorunlarının Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bir an önce çözülmesi gerektiğini ifade eden Suiçmez, “Bitki koruma ürünleri (BKÜ), tarım ilacı konusunda, yanlış kullanımın zehir olduğu ortamda, alanın orman mühendislerine açılmasını doğru bulmuyoruz, meslektaşlarımızın açılan sınava katılmasının zorunlu tutulması doğru bulmuyoruz, bu konularda defalarca yargıya başvurduk, bakanlığın süreci yeniden değerlendirerek bu yanlıştan dönmesini bekliyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Tarım sektörünün bir bütün olduğunu aktaran Suiçmez, tarım sektörünün bir parçasının eksik olması durumunda köklü sorunların kalıcı olarak çözülemeyeceğini belirtti. Suiçmez, Türkiye’de üretirken kar eden, yaşlanan değil gençleşen çiftçilerin, bilimsel üretimde bulunduğu tarımsal istihdam politikasına geçilmesi gerektiğine dikkati çekerek konuşmasını sona erdirdi.
Haber: Kardelen UÇAK
Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.