İnsan iştahı etkisiyle gittikçe hızlanan iklim değişikliği, her geçen dönem tarımdaki olumsuz senaryoları beraberinde getiriyor. Yıl içinde hangi ayın yüksek sıcaklıkla geçeceği hesaplanmaya çalışırken sonuçların her biri bir sonraki dönemin daha kurak geçeceğini gösteriyor. Mevsimlerde aylık öteleme durumu da ürünlerin verimini etkiliyor. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, sulamada kullanılması gereken teknikleri, tarımdaki maliyetleri ve çiftçilerin yaşadığı sıkıntıları gazetemize değerlendirdi.

Suiçmez, tarımın karşılaştığı olumsuz etkilerin azaltılması için Meteoroloji Genel Müdürlüğünün üretim takvimini güncellemesi gerektiğini önerdi. Üstü açık fabrika olan tarıma sadece sıcaklık değil; doğanın etkilendiği her olumsuzluk yansıyor.

“Sulamada Mühendislik Teknikleri Kullanılmalı”

Tarım ve Orman Bakanlığının Resmi Gazete’de yayımlanan Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planı olduğunu hatırlatan Suiçmez; kuraklık öncesi, kuraklık anı, kuraklık sonrası yapılması gerekenlerin kağıt üstünde olmasına rağmen uygulamada olmadığını vurguladı. Suiçmez, ülkede hala sulamaya açılması gereken arazilerin bulunduğu aktararak, en önemli projeleri olan Güneydoğu Anadolu Projesi’nden bahsetti. Vahşi sulama sistemiyle sulanan arazilerde kirli su arıtımını sağlayan drenaj sistemlerinin kurulmaması ve yanlış sulama nedeniyle çoraklaşma, tuzlanma gibi vakaların görülmesi üzerine Başkan Suiçmez, sulamada mühendislik tekniklerinin kullanılması gerektiğinin altını çizdi.

“Kamu, Çiftçilere Basınçlı Sulama Sistemi Sağlamalı”

Geçmişte Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün (DSİ) ana kanalları yaptığını anımsatan Başkan Suiçmez, “Tali kanalları, tarla içi sulamalarını Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü yapardı. Kapatıldı bu genel müdürlük. Bugün DSİ’nin yeterli bütçesi olmadığı için ana sulama yatırımları konusunda hedefler koysa bile o hedeflere ulaşmakta zorlanıyor. Onun dışında Tarım ve Orman Bakanlığının sulama ile ilgili birimi yok. Suyun yüzde 75’inin tarımda kullanıldığı ülkede ilgili bakanlığın sulama ile ilgili biriminin olmaması kabul edilemez. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün güncellenerek Toprak Su Genel Müdürlüğü olarak yeniden yapılandırılması gerekir. Şu anda Tarım ve Orman Bakanlığı, hibe projeleri ile basınçlı sulama sistemlerine küçük çaplı krediler veriyor. Bunu çiftçinin hibe alsa bile ödemesi zor.” diye konuştu.

Toprak Su Genel Müdürlüğünün yeniden kurularak çiftçilerin tarlalarına yağmurlama ve basınçlı sulama sistemlerinin götürülmesi gerektiğini dile getiren Suiçmez, söz konusu plan için devletin maliyetten kaçmaması gerektiğine vurgu yaptı.

“Sulama Maliyetleri Kamu Tarafından Kolaylaştırılmalı”

Sulama kooperatiflerinin yeraltı kuyuları ile sulama yaptığını kaydeden Başkan Suiçmez, oluşan sorunları şöyle anlattı: “Orada da maalesef özelleştirilen elektrik şirketleri üstünden özellikle Güneydoğu Anadolu’da ve Ege’de sulama fiyatları ve elektrik fiyatlarındaki yüksek maliyetleri nedeniyle çiftçi sulasa bile o sulama maliyetini ödeyemediği için Tarım ve Orman Bakanlığından gelen desteklere bankada el konulmakta. Çiftçinin arazisine ipotek konulmakta. Sulama maliyetleri konusunda kamunun çiftçiye gerekli kolaylığı sağlaması şart.”

“Konya Dahil Olmak Üzere Kaçak Kuyulara İzin Vermememiz Gerekiyor”

Suiçmez, Türkiye’nin su fakiri olduğuna dikkati çekerek, “Bu yüzden Konya dahil olmak üzere kaçak kuyulara izin vermememiz gerekiyor. Orada da kamunun alanı denetlemesi gerekiyor. Suyumuz az. Suyu kamu eliyle çiftçiye ucuz ve her an ulaşabilir şekilde götürmemiz gerekiyor. Bu konuda da verilecek destekler sadece üreticiyi değil, tarımda kullanılan suyun verimli kullanılması hem de burada oluşabilecek maliyetlerin fiyatları artırmaması ya da yeterince sulama yapılamayınca üretimdeki azalmanın gıda fiyatlarını artırmaması nedeniyle bu sulama yatırımları uzun vadede tüketiciye verilen bir destek olarak görülmeli.” dedi.

Haber: Kardelen UÇAK

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.