ZEYTİN AĞACIMA DOKUNMA
Sendika ve Odalar Dünya Çevre Günü`nde yaptıkları basın açıklamasında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Meclis`e sunulan "3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun"da yapılacak değişiklikle mevcut zeytinlik alanlarının yüzde 70`inin sanayi tehdidi altına alınacağı vurgulandı.
Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri Elif Doğan TÜRKMEN ve İbrahim ÖZDİŞ`in katılarak destek verdiği basın açıklamasında şöyle denildi;
"Bugün Dünya Çevre Günü ama ülkemizde dün 6000 zeytin ağacını kestiler, bugün ise 117 milyon zeytin ağacını kesmek istiyorlar. İzin vermeyeceğiz.
Birleşmiş Milletler Örgütü 1972 yılında İsveç`in başkenti Stockholm`de 133 ülkenin katılımı ile düzenlediği zirvede, 5 Haziran tarihinin "Dünya Çevre Günü" olmasını oybirliği ile kabul etti. O tarihten bu yana çevre sorunlarına kamuoyunun dikkatini çekmek, halkın katılımını geliştirmek ve politik ilgiyi arttırmak üzere dünya genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanmakta veya bugünü mücadele günü olarak görenler tarafından da farklı etkinliklerle kamuoyunun duyarlılığı arttırılmaktadır.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Meclis`e sunulan ve önümüzdeki günlerde oylamasının yapılması beklenen "3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun"da değişiklik yapılması öngörülüyor. Yapılacak olan değişiklikle mevcut zeytinlik alanların yüzde 70`inin sanayi tehdidi altına alınacağı belirtiliyor.
Bu değişikliğin yapılması Türkiye tarımında önemli bir yere sahip olan zeytin ve zeytinyağı üretimini kötü etkileyeceği gibi çevre açısından da geri dönülmez zararlara yol açacaktır.
Türkiyede yapılan zeytin üretimi, dünya zeytin üretiminin yüzde 10unu; zeytinyağı üretimi ise dünya zeytin üretiminin yüzde 6sını karşılamaktadır. Kanunda yapılması gereken değişiklik bu duruma zarar vereceği gibi yaşamını zeytin ve zeytinyağı üretimiyle idame ettiren birçok çiftçi için büyük zararlar verecektir.
Bu değişiklikle zeytin ağaçlarının yok edilerek alanların imara açılması, madenciliğe açılması planlanmaktadır. Bu çevreye ön görülmesi kolay zararlara yol açacaktır. Ayrıca ilgili değişiklikte belirgin bir "kamu yararı" bulunmamakla beraber, uluslararası antlaşmalara ve Anayasanın çevre konusundaki hükümlerine aykırı davranılmaktadır.
Türkiyede önemli bir yer kaplayan zeytin ağaçlarının, zeytincilik sektörü ve çevrenin korunması adına bu kanun değişikliğinin geri çekilmesini talep ediyoruz.
Değerli basın, değerli kurum temsilcileri;
İklim değişimi karşılaştığımız en büyük tehdittir. İnsanlara, tüm canlı türlere, topluma, çevreye ve geleceğimize karşı bir tehdittir. Güneş, rüzgar ve diğer yenilenebilir kaynaklar bütün insanlığa temiz elektrik sağlamaya yeterlidir. Felaketlere yol açan nükleer enerji terk edilmelidir. Fosil yakıtlar yeraltında bırakılmalıdır.
Diğer doğal ortamlar gibi ormanlar da iklim çözümünün bir parçasıdır. Açgözlü şirketlerin ve devletlerin saldırılarından korunmalıdırlar.
Korkunç bir üretim-tüketim sarmalındayız. İhtiyaçtan fazla tüketir olduk, hayatımızı da tükettiğimizin farkında değiliz. Dünyamızı içinden çıkılamaz bir çöp ekonomisine dönüştürdük.
Son iki yüzyıllık insan faaliyetleri sonucu atmosferde biriken ve sınırı aşan karbon salınımı dünya ikliminin ısınmasına neden oldu. İklim felaketleri tahmin olmaktan çıktı, günlük hayatımızın parçası oldu. Her yıl dünyada üç milyon insan kentlerdeki hava kirliliğinden dolayı yaşamını yitiriyor.
Küresel ısınmanın en büyük nedeni enerji için kömür, petrol gibi fosil yakıtların kullanımıdır.
Bugün şu acı gerçekle karşı karşıyayız: Dünyadaki üretimin dörtte biri insani ihtiyaçlar için, dörtte üçü ise lüks tüketim için yapılmaktadır. Oysa aynı dünyada üç milyar insan açlık çekmektedir. Buradan şu sonucu çıkarabiliriz: Ya eşit, özgür, sürdürülebilir bir yaşam ve toplumsal hayat için mücadele edeceğiz, ya da yok olacağız.
Yüzümüzü güneşe, toprağa, gönüllü bir sadeliğe ve yaşam için mücadeleye çevirmeliyiz, başka çare yok.
5 Haziran Dünya Çevre günü sembolik bir gündür. Gezegenimizi, yaşamımızı, yaşam alanlarımızı korumak için sürekli mücadele esastır.
Son olarak; ağaçları korumak, kentine ve doğasına sahip çıkmak için Gezi Parkı`nda verilen mücadeleyi ve kayıplarımızı olayların yıl dönümünde bir kere daha saygıyla anıyoruz."