ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞINDA EVRENSEL KOOPERATİFÇİLİK SEMPOZYUMU VE SONUÇ BİLDİRİSİ
05-06 Haziran 2009 tarihlerinde İzmir’de Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği tarafından “Zeytin ve Zeytinyağında Evrensel Kooperatifçilik Sempozyumu” düzenlendi.
05-06 Haziran 2009 tarihlerinde İzmir‘de Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği tarafından düzenlenen "Zeytin ve Zeytinyağında Evrensel Kooperatifçilik Sempozyumu"na ODA Başkanımız Dr. Gökhan GÜNAYDIN katılarak bildiri sundu.
ODA‘mız, İspanya Tarım Kooperatifleri Konfederasyonu, Endülüs Tarım Kooperatifleri Federasyonu, Jaen Üniversitesi, Oleoestepa ve Olivar de Segura Kooperatifleri Birlikleri, Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi, Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi, Yaşar Üniversitesi, Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliğine bağlı Kooperatif Yetkililerinin katılımıyla düzenlenen sempozyumda "zeytin ve zeytinyağı sektöründe evrensel kooperatifçilik" konularında aşağıdaki görüş ve önerilerin ilgili ve yetkili kişi ve kuruluşlara, kamuoyunun dikkatine sunulmasına karar verilmiştir.
Sorunlar;
Küreselleşme süreciyle birlikte zeytinyağı alıcılarının birleşmesi ile başlayan üretici aleyhine piyasa koşulları, kooperatiflerin varlığı ve geleceğini tehdit etmektedir.
- Türkiye‘de ürün alım sistemi mevzuatında ciddi sıkıntılar bulunmaktadır.
- Türkiye‘de Devlet-Birlik, Birlik-Kooperatif, Kooperatif-Ortak ilişkileri zayıflatılmıştır.
- Türkiye‘de 2000 yılında başlatılan Tarım Reformu Uygulama projesi kapsamında tarım satış kooperatifleri birliklerinin yeniden yapılanma süreci beklenen faydayı sağlayamamış, aksine ortak-kooperatif ilişkilerini ve birliklerin mali yapılarını daha da bozmuştur.
- Türkiye‘deki tüm tarım satış kooperatifleri birliklerinin en hayati sorunu olan finansman yetersizliği ve bu boyutta devlet desteğine yönelik etkin bir model henüz belirlenememiş olması nedeniyle birlikler varlıklarını ancak bir taraftan yüksek maliyetli özel banka kredilerine yönelerek diğer taraftan da varlık satışı ile koruyabilmişlerdir.
- Kooperatifler çok önemli demokratik nitelikli kurumsal yapılardır. Hemen hemen her ülkede gerek demokrasinin gelişmesi gerekse üreticilerin korunması açısından tarım ve kooperatifçilik politikaları bulunurken, Türkiye‘de genelde, tarım özelde ise kooperatifçiliğe yönelik etkin politikalar oluşturulamamıştır.
- Türkiye‘de çiftçinin gelirlerini istikrarlı kılacak, çiftçinin refah seviyesini yükseltecek, tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliğini sağlayacak politika ve stratejiler yetersiz kalmıştır.
- Türkiye‘de tarım satış kooperatifleri birlikleri ürün alımını kısa sürede gerçekleştirirken aldıkları ürünü bütüne yayılan süreçte pazarlamak zorunda olmaları, bir taraftan ciddi stok ve finansman maliyeti getirmekte, diğer taraftan da piyasa risklerine açık olmaları sonucunu doğurarak kar/zarar dalgalanmalarına neden olmuştur.
- Türkiye‘de yürürlükteki mevcut yasa kooperatifçiliğin ihtiyaçlarına yeterince cevap verememişken, taslak yasanın da sorunları çözemeyeceği hatta sorunları daha da derinleştirme potansiyeli taşıdığı görülmektedir.
- Uzun yıllar AB destekli olarak önemli gelişmeler kaydeden İspanyol kooperatifçiliği son yıllarda değişen/küreselleşen pazar koşullarına uyum sağlamakta zorlanmış, dolumcu ile rekabet sürecinde sorunlarla karşılaşmıştır.
- Sektörde küresel düzeyde bilinçli olarak yaratılan bilgi kirliliği manüpülasyona imkan vererek büyük alıcıların piyasayı kolayca etkilemesine imkan vermektedir.
- İspanya‘da kooperatifler zeytinyağı üretiminin yüzde 70‘ine hakim iken ürünün pazarlanmasında dolumcuların çok daha etkin olması İspanyol üreticiler ve kooperatifleri açısından da olumsuz sonuçlar yaratmıştır.
Öneriler;
- AB‘deki ürün alım sistemi model olarak benimsenmeli, bu sistemin uygulanmasına yönelik gerekli yasal düzenlemeler oluşturulmalı, bu doğrultuda üretici eğitilmeli, eğitim süreci boyunca, Üretici, Kooperatif ve Birliklerin dayanma gücünü oluşturacak destekler devreye sokulmalıdır.
- Türkiye‘de kooperatifçiliği teşvik edecek şekilde başta finansman desteği olmak üzere, tarım satış kooperatifleri birliklerinin ilgili mevzuatları gelişen iç ve dış faktörleri de dikkate alarak süratle yenilenmelidir.
- Türkiye‘de zeytin ve zeytinyağı üretiminin geliştirilmesi için üretici gelirlerinde istikrarlı artış sağlanmalı ve zeytin alanlarının amaç dışı kullanımına imkan verecek düzenlemelerden kaçınılmalıdır.
- Türk tarım politikalarında AB uygulamaları dikkate alınarak, üreticilere verilen destekler Birlikler üzerinden organize edilmeli, böylece kooperatif-ortak ilişkilerinin devamlılığı sağlanmalıdır.
- Ülkemizde tarım satış kooperatiflerinin birliklerinin ürün alımını kısa sürede gerçekleştirmeleri ve aldıkları ürünü yıla yayılan süreçte pazarlamak zorunda olmaları sebebiyle, ciddi stok ve finansman maliyetine katlanmasından dolayı kooperatiflere piyasa koşullarında faaliyetlerini sürdürebilmeleri için stoklama yardımı verilmelidir. Bu sadece birliklerin bir ihtiyacı değil aynı zamanda AB‘ye uyumun da gereğidir.
- Dolumcuların birleşerek küresel tekeller halinde dünya genelinde kooperatifçiliği tehdit etmesi, bu tehditleri önlemek için kooperatifler arasında birlik ve dayanışmanın zorunluluğunu açık olarak ortaya koymaktadır.
- Evrensel kooperatifçiliğin, evrensel ve ortak davranış biçimine dönüştürülmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede sonuç olarak;
Spekülatif amaçlı fiyat düşürme girişimlerine karşı Türk ve İspanyol kooperatif ve birlikleri ortak davranış sergileyerek üretici haklarının korunması konusunda stratejik işbirliğine girecektir.
- Türkiye ve İspanya kooperatifçiliğinde eksik yönleri belirlenerek, iyileştirme yönünde çalışmalar yapmak üzere bir platform oluşturulacak, eğitim programları düzenlenecek, bu konuda AB veya ulusal fonlardan faydalanılması yönünde çalışmalar yürütülecektir.
- Kooperatifler arasında dayanışma, bilgi paylaşımı, ticari dayanışma kapsamında ilişkilerin genişletilerek sürdürülmesi ve bunun evrensel kooperatifçilik çerçevesinde tüm Akdeniz Havzası‘ndaki ülke kooperatiflerine yaygınlaştırılması, bu konuda ayrı bir platform oluşturulması, sektörel bilgi paylaşımları ile sezonlara yönelik ortak strateji belirlenmesi gerekmektedir. Sempozyumun tarafları bu gereği yerine getirmede görüş birliği içindedir.
- Bu çerçevede Türk ve İspanyol üretici birlikleri gerek üretim gerekse pazarlama - konusunda etkin bir işbirliğine girecek, öncelikli olarak spekülatif fiyat düşüşlerine karşı ortak hareket edecektir.