"ZEYTİNİME DOKUNMA" BASIN AÇIKLAMASI
Türkiye`de 1939 yılında hayata geçen ve "Zeytincilik Kanunu" olarak bilinen bir yasa hâlâ yürürlükte iken, 1 Mart`ta Resmi Gazete ‘de yayımlanan yeni yönetmelikle, zeytinliklerin maden projelerine açılması mümkün hale geldi.
26.01.1939 tarihli ve 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun; zeytinlerin korunmasını ve geliştirilmesini düzenlemektedir. Zeytinlik alanların daraltılamayacağını belirten Yasa’ya göre, zeytinliklerin 3 kilometre yakınında zeytin işleme tesisi dışında toz çıkaran hiçbir tesise izin verilemez. Bununla birlikte; 2005 tarihli 5403 sayılı “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu” ile de toprağın korunması, geliştirilmesi, tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımı düzenlenmektedir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan Maden Yönetmeliği’ndeki değişikliğe göre; “elektrik üretimi için yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda, zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilecek.”
Bu kapsamda, zeytinlik alanın kullanılabilmesi için madencilik faaliyeti yürütecek kişinin, faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski haline getireceğini taahhüt etmesi gerekiyor. Sahanın taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda ise madencilik faaliyetleri bitiminde sahanın rehabilite edilerek eski haline getirilmesi, Tarım ve Orman Bakanlığı’nca uygun görülecek alanda dikim normlarına uygun, faaliyet yürütülecek saha ile eşdeğer büyüklükte zeytin bahçesi tesisinin taahhüt edilmesi şartı bulunuyor.
1 Mart 2022 tarihli yönetmelik değişikliği, açık biçimde adı geçen anayasa ve yasa maddelerine aykırıdır.
Asırlık zeytinliklerin taşınmaya çalışılması yada rehabilite edilerek, eski haline getirilmesi şeklinde düşüncenin bilimsel hiçbir açıklaması yoktur ve kabul edilemez.
1 Marttan bugüne tepkilerin artarak devam ettiği konu ile ilgili; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı zeytin ağaçlarının kesilmeyeceğini, taşınacağını kamuoyu ile paylaşmıştır. Bu ifade nasıl bir akıl tutulmasıdır! Ev mi taşıyorsunuz, fabrika mı, kurum mu taşıyorsunuz? Ekosistem ile uyumlu yüzyıllardır yerinde duran, kök salmış, dallanmış, ürün vermiş, bulunduğu bölgenin havasına, suyuna, toprağına adapte olup, yaşamını sürdüren ve en önemlisi besin kaynağı olan Zeytin ağacının taşınması değil, yerinde korunması esas olmalıdır.
Canlılığın kalbi doğada atıyor. Doğayı bitirirsek, kalbi durdururuz. Havamızı, suyumuzu, toprağımızı, besin kaynaklarımızı… Ve geri dönüşü yok!
Ülkemizin sahip olduğu zeytinliklerimiz dünyadaki zeytinlik alanlarının %8,3’ünü oluşturuyor.
Zeytin ve zeytinyağı üretiminde bizi dünyadaki ilk 5 ülkeden biri yapıyor.
Son yıllarda etkilerini ciddi sonuçları ile yaşadığımız iklim krizine karşı savunma mekanizması rolünü üstleniyor.
Yaklaşık 320 bin aileye geçim kaynağı sağlıyor.
Tüm bunlara ilaveten önemli bir ihracat kalemidir.
Farkında mısınız?
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi olarak;
TEMA Vakfı Eskişehir İl Temsilciliği, Eskişehir Kent Konseyi, Odunapazarı Kent KONSEYİ,Tarım Orkem-Sen, Ziraatçiler Derneği Eskişehir İl Temsilciliği ile birlikte yaptığımız açıklamamızda ilgili tüm yetkililere sesleniyoruz.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, zeytinlerin sonu anlamına gelecek olan bu düzenlemeyi bir an önce geri çekmelidir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.