ZEYTİNLİKLER TAMAM, YA MERALAR?
ZEYTİNLİKLER TAMAM, YA MERALAR?
Mera olmaz ise sağlıklı beslenmek ve ucuz et hayaldir.
14 Haziran 2017
Bilindiği üzere Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan "Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve KHK`larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" 17 Mayıs 2017 tarihi itibarıyla TBMM Başkanlığına sunulmuştur.
Komisyon görüşmelerinde, Tasarının zeytinlik alanların sanayi ve maden yatırımlarına açılmasına olanak sağlayacak düzenlemeler içeren ikinci, üçüncü ve dördüncü maddelerinden, ikinci ve üçüncü maddeleri kamuoyundan gelen tepkiler sonucu metinden çıkarılmıştı. TBMM Genel Kurulunda görüşmelerin devam ettiği bir süreçte tepkilerin devam etmesi üzerine 8 Haziran 2017 günü kalan tek madde de komisyona çekilmiş ve 13 Haziran 2017 tarihinde yapılan açıklama ile bu maddenin Tasarı metninden çıkarıldığı açıklanmıştır. Böylelikle zeytinlik alanlar amaç dışı kullanımlardan kurtulmuştur.
Ne yazık ki aynı Tasarıda yer alan 30. Madde (Komisyonun teklif ettiği metinde 36. maddedir) ile mera alanları üzerinde endüstri bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, serbest bölgeler ve sanayi siteleri kurulmasına olanak sağlanmaktadır.
Türkiye, 2010 yılında girdiği hayvancılık ve kırmızı et fiyatları krizini 7 yıldır ithalat ile çözmeye çalışmaktadır. İçinde bulunduğumuz Ramazan ayı itibarıyla artan et fiyatlarını Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk ÇELİK spekülatif hareketlere bağlamaktadır. Ancak 7 yıllık ithalata dayalı hayvancılık politikamızda kırmızı et fiyatlarının sürekli artış eğiliminde olduğu görülmektedir. Fiyat artışı sadece Ramazan ayına mahsus değildir.
İthalatın başladığı Haziran 2010`dan günümüze 2,2 milyon baş sığır, 2,2 milyon baş koyun ve 218 bin ton sığır eti ithal edilmiş, bu ithalatlara 4 milyar 750 milyon dolar döviz ödenmiş, buna karşın kırmızı et fiyatları yerinde dahi tutulamamış, fiyatlar artmaya devam etmiştir.
İthalatın başladığı Haziran 2010`da dana karkas kesim fiyatı 18,55 TL iken %54`lük artışla Haziran 2017`de 28,50 TL`ye yükselmiştir. Yine aynı süreçte sırasıyla dana kıyma 18,50 TL`den 42,50 TL`ye %130 artmış, dana kuşbaşı 20,70 TL`den 44,50 TL`ye % 115 artmış, dana bonfile 24,25 TL`den 70,50 TL`ye %190 artmıştır.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının hazırladığı Kırmızı Et Strateji Belgesi`nde sığır popülasyonumuzun Afrika ülkesi Etiyopya`nın %20`si kadar olduğu, koyun popülasyonumuzun da tarım arazisi kiraladığımız Afrika ülkesi Sudan`ın yarısı kadar olduğu belirtilmektedir.
Strateji Belgesi`nde yılda kişi başına düşen et miktarının Brezilya`da 41,6 kg, ABD`de 37,9 kg, AB`de 18,2 kg, Rusya`da 17,6 kg ve Türkiye`de 13,7 kg olduğu gözükmektedir.
Nedenlere bakmayıp sadece sonuç üzerinden fiyat kontrolü yaparak ithalat odaklı politikalarla fiyatların düşürülemeyeceği ve hayvancılığımızı geliştiremeyeceğimiz açıkça görülmektedir.
Bakanlığın hazırladığı Strateji Belgesinde;
- 15 milyon kaba yem açığımız ve 5 milyon ton karma yem açığımız olduğu, rasyonel bir besicilik ve daha ucuza et üretimi için besicilikte kullanılan kaba yem oranının mutlaka artırılması gerektiği (sayfa 33),
- Türkiye`de meraların ıslahı, geliştirilmesi ve korunmasının kırmızı et üretimi için vazgeçilmez bir koşul olduğu (sayfa 35)
açık bir dille ifade edilmiştir.
TBMM Genel Kurulu`nda bu akşam meraların sanayi yatırımlarına açılmasını da içeren Tasarının maddeleri görüşülmeye devam edilecektir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk ÇELİK`ten görüşmeler sırasında kürsüye çıkarak;
- halkımızın neden kırmızı eti pahalıya yediğini, hatta pek çok kişinin yiyemediğini,
- hayvancılığımızın gelişmesinin ve halkımızın ucuz et yemesinin yolunun meralardan geçtiğini belirtmesini,
- Bakanlığın uzman kadrolarının hazırladığı Kırmızı Et Strateji Belgesine sahip çıkmasını ve
- Tasarıdaki mera düzenlemesinin geri çekilmesini kuvvetle savunmasını
bekliyoruz.
Kamuoyunun bilgisine sunarız.
Ahmet ATALIK
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
İstanbul Şube Başkanı