ZİRAAT MÜHENDİSLERİNDEN TEPKİ: “ESKİŞEHİR’İ RANT UĞRUNA KATLEDECEKLER”

ZİRAAT MÜHENDİSLERİNDEN TEPKİ: “ESKİŞEHİR’İ RANT UĞRUNA KATLEDECEKLER”
ESKİŞEHİR
26.07.2024

Cengiz Holding tarafından Alpagut ve Atalan Mahallelerine yapılmak istenen altın gümüş maden ocağı ile ilgili açıklama yapan Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Selma Güder, “Raporda proje alanı içinden diri fay geçtiği görülmektedir. Benzerini Erzincan İliç’te görüp, böyle bir kıyıma Eskişehir’de kalkışmak doğayı her şeye rağmen rant uğruna katletmek demektir” dedi.

 

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Selma Güder, Cengiz Holding tarafından Alpagut ve Atalan Mahallelerine yapılmak istenen altın gümüş maden ocağı ile ilgili açıklama yaptı. Altın gümüş maden ocağının bölgedeki tarımsal üretime zarar vereceğini söyleyen Güder, “Şayet Alpagut-Atalan altın-gümüş projesi hayata geçerse, zaman içerisinde habitat olumsuz etkilenecek, beslenmemizi sağlayan tüm bu sebze-meyveler yıllar içerisinde bitecektir” diye konuştu.

“Halkın bilgilendirme toplantısı 15 Ağustos’ta yapılacak”

Selma Güder açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Alpagut-Atalan Altın-Gümüş Maden Ocağı ve Cevher Zenginleştirme Tesisi için hazırlanan ÇED Başvuru dosyası 5 Temmuz 2024 tarihinde, ETİ Bakır A.Ş. tarafından Eskişehir Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü'ne teslim edilmiş ve Halkın Bilgilendirme Toplantısının 15 Ağustos’ta yapılacağı duyurulmuştur. Bu madende ‘Patlatmalı Açık Ocak İşletmeciliği’ yapılacak ve çıkartılacak cevher, siyanür kullanılarak yığın liçi yöntemiyle işlenecektir. 

Erzincan İliç’te kıyım oldu

Açık ocak alanı 997 bin 100 metre kare olup, ocakta toplam kazı 12 milyon tondur. Bu büyüklükteki bir çalışmanın İç Anadolu’nun Çukurovası sayılan Mihalgazi ilçesi ve tarım alanlarına vereceği zarar hayal bile edilemez. Raporun 96. sayfasında proje alanı içinden diri fay geçtiği açıkça görülmektedir. Benzerini Erzincan İliç’te görüp, böyle bir kıyıma Eskişehir’de kalkışmak doğayı her şeye rağmen rant uğruna katletmek demektir. Ve olası bir kaymada Mihalgazi tarım alanları ve Sakarya Nehri’nin kirletilmesi yıllarca tarımın yapılamaması anlamına gelebilecektir. ÇED Raporu’nda maden alanında vasfı belirtilmeyen, 727 bin 800 metre kare şahıs parseli tarım alanı ve 2 milyon 901 bin 900 metre kare orman alanı görülmektedir. Yani hem ormanlarımız, hem de tarım alanlarımız yok edilecektir.  

“Ziraat mühendisi olmaması bilimsellik adına kabul edilemez bir hatadır”

Raporun hazırlanmasında görev alan dört çevre, bir orman, bir kimya, bir jeoloji, bir maden mühendisi ve bir iktisatçı personel olduğu görülmekle birlikte; mikroklima özelliğine sahip coğrafyada, en önemli geçim kaynağının tarım olduğu açıkça bilinmesine karşın, hazırlanan raporda bir tane bile ziraat mühendisi olmaması bilimsellik adına kabul edilemez bir hatadır! 

“Bölgede sebze üretimi yoğun şekilde yapılmaktadır”

Bölgede örtü altı ve açık saha sebze üretimi yoğun olarak yapılmaktadır. Örtü altı varlığı 1795 dekar olan ilçe, roka üretiminde Türkiye birincisi olup, yılda 8 kez mahsul alınmaktadır. Terede (2.900 ton) ilk sırada, semizotu (2228 ton) ve taze soğanda (16.125 ton) 2. sırada, maydanoz ve dereotunda 3. sırada olan Mihalgazi ilçemiz nitelikli tarım arazilerine sahiptir. Yağlık zeytin, nar, yaş incir, kapya, dolmalık, sivri biber ve domates üretimi öncelikle şehrimiz ve çevresine önemli katkılar sunmaktadır.  

“İlimiz tarımına ve doğasına tamiri yapılamayacak zararlar verecektir”

Şayet Alpagut-Atalan altın-gümüş projesi hayata geçerse, zaman içerisinde habitat olumsuz etkilenecek, beslenmemizi sağlayan tüm bu sebze-meyveler yıllar içerisinde bitecektir. Ayrıca; sülfürik asit yağmurları, yeraltı sularından sızan arsenik gibi ağır metaller, zengin coğrafyada yetişen bitkilere, hayvanlara, Sakarya Nehri’ne, insanlara zarar verecektir. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi olarak buradan uyarıyoruz, bilimsel temellerden uzak bu projenin uygulanması; ilimiz tarımına ve doğasına tamiri yapılamayacak zararlar verecektir. Gelecek nesillere katledilmiş bir doğa bırakmaya hakkımız yok.

Okunma Sayısı: 158