ZİRAİ İLAÇ BAYİLERİNE YÖNELİK 4 EKİM 2008 TARİHLİ SINAVIN İPTALİ İÇİN AÇTIĞIMIZ DAVADA, BAKANLIĞIN CEVABI

MERKEZ
30.11.2008
 

T.C.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
Hukuk Müşavirliği

SAYI. :İD.2008-867/8374

15.10.2008

KONU: TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

ANKARA 3. İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

Esas No:2008/1426

CEVAP VEREN (DAVALI): Tarım ve Köyişleri Bakanlığı -ANKARA

KARŞI TARAF (DAVACI): TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

VEKİLİ: Av. Zuhal DÖNMEZ
Bestekar Sok. No:49/5 K.Dere / ANKARA

DAVANIN KONUSU: Davacı oda tarafından, Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ile Depolanması Hakkında Yönetmeliğin 6.maddesinin I.fıkrasının (ç) bendi uyarınca 04.10.2008 tarihinde yapılacak olan sınavın uygulanmasına ilişkin hususların ve başvuru tarihlerinin belirlendiği 28.09.2008 tarih ve 28291 sayılı işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.

TEBLİĞ TARİHİ: 06.10.2008

T.KONUSU: Davacının dava dilekçesine karşı cevaplarımızın sunulması ile davanın ve yürütmenin durdurulması talebinin reddi istemimizden ibarettir.

CEVAPLARIMIZ : Davacı tarafından 11.10.2007 tarih ve 26670 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ile Depolanması Hakkındaki Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde belirtilen hüküm uyarınca 04.10.2008 tarihinde Bakanlığımız Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü ile Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü arasında 06.08.2008 tarihinde imzalanan protokol çerçevesinde hazırlanan ve 28.07.2008 tarih ve 028291 sayılı yazımız ile Bakanlığımız 81  İl Müdürlüğüne bildirilen Sınav Takvimi ve Sınav Uygulaması konulu işlemin iptali ve yürütülmesinin durdurulması talep edilmekte ise de, aşağıda arz edeceğimiz nedenlerden dolayı bu taleplerinin reddedilmesi gerekecektir.

Şöyle ki:

Ülkemizdeki bitki koruma ürünü satışı yapan bayi veya toptancılar, zirai mücadele uygulamalarında büyük önem arz etmektedir.

Üreticilerin yaklaşık %70‘i bu bayilerden tavsiye almaktadır. Tarımsal ürünlere zarar veren zararlı organizmalar (hastalık, zararlı ve yabancı otlar) bayilerce önce teşhis edilmekte, sonra da bunlara karşı hangi bitki koruma ürünlerini kullanacakları ve bu bitki koruma ürünlerini ne şekilde, nasıl ve hangi dozda v.b. kullanmaları gerektiği hakkında bilgi verilmektedir. Ayrıca Bakanlığımız İl Müdürlüklerine, İlçe Müdürlüklerine ve Araştırma Enstitü Müdürlüklerine gelip teşhisi yapıldıktan sonra da bitki koruma ürünü satın alınmak üzere doğrudan bitki koruma ürünü satan bayilerden bitki koruma ürünlerinin temini mümkün olabilmektedir.

Bayi veya toptancıların yeterli bilgi birikimine sahip olmamaları durumunda, (zararlının veya hastalığın yanlış teşhisi, yanlış tavsiyeler) uygulamada doğrudan insan ve çevre zehirlenmesine, akut veya kronik zehirlenmelere, kalıntı, fitotoksisite, etki düşüklüğü v.b. önemli risklere neden olabilmektedir.

Tüm bu varlıklarımızın korunabilmesi, sağlıklı ve güvenilir ürünlerin üretilmesi insanımızın sofrasına kaliteli ve kalıntısı bulunmayan gıdaların sunulabilmesi için sistemde revizyonların ve iyileştirilmelerin yapılması kaçınılmazdır. Bu çerçevede ilk olarak havadan ilaçlamalar yasaklanmış, ardından tarım kimyasallarının kayıt altına alınması projesi başlatılmış ve en son olarak ta bitki koruma ürünleri satanların standartlarının yükseltilmesi ve gerçek anlamda konuya hakim olanların bu işi yapabilmelerini sağlayacak, söz konusu Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ile Depolanması Hakkında Yönetmelik hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur.

Bütün bu problemler dikkate alındığında, ülkemiz doğasının korunabilmesi, sağlıklı ve pazar niteliği yüksek ürünlerin üretilmesi amacıyla, Bakanlığımızca 11/10/2007 tarih ve 26670 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ile Depolanması Hakkında Yönetmelik hazırlanmıştır. Bu Yönetmelik ile Bitki Koruma Ürünlerini satan bayi veya toptancıların kalitelerinin yükseltilmesi ve standartlarının artırılması hedeflenmektedir.

Davacı tarafından öne sürülen dava konusu işlemin iptal nedenlerine cevaplarımız aşağıda gibidir:

1 ) Ülkemizdeki zirai mücadele hizmetleri, 15/5/1957 tarihli ve 6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu esaslarına göre uygulanmaktadır. Bu kanunun 2 nci maddesi: "‘Madde 2- Bütün nebatların ithal, ihraç ve memleket dahilinde nakilleri, hastalık ve zararlılardan korunmaları, zirai mücadele alet ve ilaçlarının ithal, ihraç, imal, ihzar, satış ve kullanılmaları bu kanun hükümlerine tabidir" hükmüne haizdir (Ek-I). Yine aynı kanunun 38 inci maddesinin (b) bendinde: " Mücadele alet ve ilaçlarının Yurt piyasasına arzı ve satışı Ziraat Vekaletinin ruhsat ve kontrolüne ve koyacağı şartlara tabidir..." denilmektedir. (Ek-2 )

Bu çerçevede, söz konusu Kanun, yayımı tarihinden itibaren, ülkemizdeki tüm zirai mücadele uygulamalarına cevap vermiş, zirai mücadele alanındaki tüm uygulamaları kapsamış ve bu uygulamalarla ilgili düzenlenen tüzük ve yönetmeliklere dayanak teşkil etmiştir.

Ayrıca, Bakanlığımızın Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki 441 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamede de Tarım ve Köyişleri Bakanlığının görevleri arasında yer alan "Zirai mücadele ilaçlarının, alet ve makinelerinin ithal, imal, satış ve kullanılma esaslarını tespit etmek, uygulatmak ve bu ilaçların insan, hayvan ve çevreye zarar vermeyecek şekilde kullanılmasını teminen gerekli denetlemeleri yapmak", görevi bulunmaktadır. ( Ek-3 )

6968 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan Tüzük ve Yönetmeliklerle, Ülkemizdeki bitki koruma ürünlerinin satışı ile ilgili usul ve esaslar belirlenmiş ve uygulanmıştır.

Bu çerçevede bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önceki uygulamalar dikkate alınmış ve aşağıda sayılacak ihtiyaçlar çerçevesinde görülen lüzum üzerine 11/10/2007 tarihli ve 26670 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ile Depolanması Hakkında Yönetmelik hükümlerinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde bitki koruma ürünlerinin satışının yapılması Bakanlığımızca uygun görülmüştür.

Ziraat Mühendisleri Odasının iddia ettiği gibi kamu kurumları tarafından yapılan sınavların hepsi kamu görevlerine atanacaklar için düzenlenmemektedir. 11/10/2007 tarih ve 26670 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ile Depolanması Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre Bakanlığımızca yapılan sınav, bitki koruma ürünleri bayi veya toptancılığı yapacak insanların, bu işi yapacak kapasiteye sahip olup olmadıklarını belirlemek amacıyla yapılan ve sorularını Üniversitelerin Ziraat Fakültelerinde görevli öğretim üyelerinin hazırladığı bir sınavdır.

Bu yetki 6968 Sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanununun yukarıda da belirtilen 2 nci ve 38 inci maddeleri ile 441 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Bakanlığımıza verilmiştir.

Ülkemizde bu işi yapabileceklerin kapasitelerini ölçme ile ilgili herhangi bir düzenleme olmadığından, bu işi yapabileceklerin yeterliliğini ölçmenin en doğru yolu sınavdır. Davacı tarafından iddia edilen Danıştay tarafından eğitim düzenleme yetkisinin Ziraat Mühendisleri Odasına verildiği belirtilmekle beraber sınav yapılmaması ile ilgili herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle 6968 Sayılı Kanun ve 441 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereği bu işi yapacakların taşıması gereken özellikleri belirleme yetkisi Bakanlığımızda olduğundan, bu yetki dahilinde söz konusu sınav yapılmıştır.

Bitki koruma ürünlerinin zehirli kimyasallar olması, bu ürünlerin insan ve çevre sağlığına olan olumsuz etkileri, yanlış ve tavsiye dışı kullanılmaları halinde tarımsal ürünlerde kalıntı problemine neden oldukları, bunun da insan sağlığı ile yaş meyve ve sebze ihracatımızda önemli sorunlara yol açacağı gibi sebeplerden dolayı bitki koruma ürünlerini toptan ve perakende satan bayi ve toptancıları, 11/10/2007 tarih ve 26670 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ile Depolanması Hakkında Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin beşinci fıkrasının alt bentlerinde belirtilen konularda yeterli bilgi birikimine sahip olmaları ve bu konularda bilgilerinin artırılması, güncellenmesi ile üreticilere doğru ve sağlıklı tavsiyelerde bulunabilmeleri, konunun tamamen insan sağlığına yönelik olması sebebiyle, bayilik veya toptancılık yapacak ziraat mühendisleri, tekniker ve teknisyenlerin standartların yükseltilmesi amacıyla, 02/02/2008 tarih ve 26775 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ile Depolanması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde belirtilen sınava tabi tutulmaları Bakanlığımızca uygun görülmüştür. Bu çerçevede bu konuyu en iyi bilen insanların bu işi yapmaları riskleri minimize edecektir. En iyi bilenlerin tespitinde de en iyi ölçü birimi sınavdır.

Sınav uygulamasının çeşitli meslek gruplarında da uygulandığı bilinmektedir. Fümigasyon operatörü ve yardımcısı olmak isteyen adaylar, (ziraat mühendisi, ziraat teknikeri ve ziraat teknisyeni) 24/08/2005 tarih ve 25916 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Zirai Karantina Fümigasyon Yönetmeliğinin 7 nci maddesi (Ek-4) uyarınca sınava tabi tutulmakta ve sınavda başarılı olmaları halinde belge almaya hak kazanmaları, sınav uygulamalarına bir örnektir.

Burada ki temel amaç şudur; öncelikle yapılacak işte kullanılan obje bir zehirdir. Bunu kullanan satan ve uygulayanın dışında 71 milyonluk ülke nüfusunu da yakından ilgilendirmektedir. Dolayısıyla ülke adına 71 milyon insanın sağlığını ilgilendiren bir konuda en iyilerin görev yapmasını sağlayacak bir tedbir olarak görülmeli ve böyle değerlendirilmelidir.

11 Ekim 2007 tarih ve 26670 saydı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ile Depolanması Hakkında Yönetmelikteki yeniliklerin temel amacı, bu işi yapacak ziraat mühendisi, tekniker ve ziraat teknisyenlerinin standartlarının yükseltilmesidir.

2 ) Davacı tarafın iddiasında belirtilen Tıpta Uzmanlık Sınavı, eğitim ile ilgili bir hakediş sınavıdır. Yani öğrenim durumu devam etmektedir: Bu öğrenimi sürdürebilmek için gerekli olan bir yeterlilik sınavıdır. Bitki koruma ürünü bayi veya toptancılık yapmak isteyenlere uygulanan sınav ile kişiye bir meslek erbabı belgesi verilmektedir. Dolayısıyla iki sınav birbiri ile karıştırılmamalıdır. Bitki koruma ürünleri bayi veya toptancılık sınavı ile bir meslekte yeterlilik amaçlanırken, Tıpta uzmanlık sınavı ile öğrenime devam etmek amacıyla yeterlilik aranmaktadır.

11.10.2007 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması İle Depolanması Hakkında Yönetmelikte sorumlu müdür diye bir kavram bulunmamaktadır. Bitki koruma ürünlerinin perakende ve toptan satışını yapacaklara verilen Bayilik veya Toptancılık İzin Belgeleri, Bakanlığımız İl Müdürlüklerince, Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde belirtilen şartları taşıyan kişilerin adlarına düzenlenmektedir.

Ayrıca Yönetmeliğin 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen hüküm gereği bitki koruma ürünü satmak isteyen Kamu İktisadi Kuruluşları, İktisadi Devlet Teşekkülleri, Kooperatifler, Üretici Birlikleri, Çiftçi Birlikleri ve Ziraat Odaları gibi kuruluşlar, bünyelerinde 6 ncı maddede belirtilen özellikleri taşıyan bir kişiyi istihdam etmek şartıyla bitki koruma ürünlerinin perakende veya toptan satışlarını yapabilmelerine müsaade edilmektedir.

Bitki koruma ürünlerinin toptan ve perakende satışı, Yönetmelik hükümlerine göre, İl Müdürlükleri tarafından adlarına ‘Bitki Koruma Ürünü Bayilik İzin Belgesi veya Toptancı İzin Belgesi düzenlenen teknik elemanların nezaretinde yapılmaktadır.

Davacı tarafından iddia edilen hükmü şahsiyetler ile ilgili herhangi bir problem ve anlaşılamayacak bir durum söz konusu değildir. Yukarıda da belirtildiği üzere Yönetmelik hükümlerine göre bayi veya toptancılık izin belgesi kurum veya kuruluşlar adına düzenlenmemektedir. Bitki koruma ürünü satmak isteyen kurum ve kuruluşlar, bünyelerinde Yönetmelikte belirtilen özellikleri taşıyan ve adına izin belgesi düzenlenmiş bir kişiyi istihdam etmek zorundadırlar. Buradan da anlaşılacağı üzere söz konusu kurum ve kuruluşlardaki yeterlilik, kurum ve kuruluşun değil, burada istihdam edilen ve bu kurum ve kuruluşlarda bitki koruma ürünlerinin satışına nezaret edecek kişinin yeterliliğidir.

3) 7472 Sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun, ziraat yüksek mühendislerinin değişik zirai konularda uzmanlıklarını belirleyen bir kanundur. Bu Kanun hükümlerine göre davacının da iddia ettiği gibi Ziraat Yüksek Mühendislerinin mesleki iştigal veya ihtisas sahaları dahilinde olmak üzere araştırma, ıslah yetiştirme, toprak muhafaza, zirai mücadele, ziraat alet ve makineleri, bahçe mimarisi, toprak tasnifi, toprak, su, gıda, yem, kimyevi gübre, nebat tahlilleri, teknoloji, zootekni, zirai ekonomi gibi bilumum zirai hizmet ve faaliyetlerde bulunmaya, lisans aldıkları veya ihtisas yaptıkları sahalara ait keşif, plan ve projeleri hazırlamaya ve tatbik etmeye, bütün bu sahalarda gerekli kontrol muayene, ekspertiz, ehlivukuf işlerini görmeye, raporlar tanzim etmeye, zirai danışma büroları ve laboratuarları açmaya, hususi müessese ve işletmeler kurmaya ve idare etmeye ve bunların mesul müdürlüğünü ifaya salahiyetli olduklarım düzenlemiştir. Bu kanun hükmüne göre bitki koruma ürünü bayiliği mütehassıslığı (uzmanlığı) öngörmektedir.

Ülkemizde Ziraat Fakülteleri; Bitki Koruma, Tarla Bitkileri, Bahçe Bitkileri, Tarım Alet ve Makineleri, Su Ürünleri, Tarım Ekonomisi, Tarımsal Yapılar ve Sulama, Zootekni ve Toprak bölümlerinden mezun vermektedir. Dolayısıyla tüm bölümlerde ayrı dersler okutulmaktadır. Bu bölümlerden mezun olanlar uzman olmayıp, uzmanlık için ayrıca master ve doktora yapmaktadır. Oysa bitki koruma ürünleri satışının, tüm ziraat mühendisleri tarafından yapılması davacı tarafından talep edilmektedir. Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzüğe göre bitki koruma ürünü satış işinin bölüm farkı gözetilmeden tüm ziraat mühendisleri tarafından yapılması, kendi yasalarında uzmanlık öngören yasal düzenlemeyle çelişmektedir. Bu nedenle bu işi en iyilerin yapması için uzmanlık seviyesini belirlemek üzere sınav zorunluluğu getirilmiştir.

Tekniker ve Ziraat Teknisyenleri de yönetmelikte belirtilen aynı göreve talip oldukları için bu işi yapacakların uzmanlık seviyesinde, konuyu bilen insanlar tarafından yapılmasını sağlamak amacıyla onlar da bu sınava tabi tutulmuş olup, bu sınavın 7472 Sayılı Kanuna bir çelişkisi bulunmadığı gibi, uzmanların bu işi yapması hususundaki hassasiyetlerimizle Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun aynı yöndedir.

Yapılan bu uygulama ile Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine ilişkin Tüzükte verilen görev ellerinden alınmamıştır. Ziraat Mühendislerinin alanlarını ihtiva eden pek çok konuda bu işi yapmaya layık olanlarla ilgili bir düzenleme yapılmıştır. Ayrıca bu sınavla tekniker ve ziraat teknisyenlerinden de bu işi ehil olanların yapması sağlanmıştır. Bunu yaparken de halen sınavın dışında bu işi en iyi yapabilecek uzmanların belirlenmesine yönelik bir sistemin olmaması nedeniyle bu işi yapabilecekler sınavla belirlenmektedir.

Konunun insan ve çevre sağlığının riske edilmesi ile çok yakın bir ilişkisi bulunması nedeniyle de bu işi yapacakların belirlenmesinde uygulanan sınavın kamu yararı için en uygun yöntem olduğu düşünülmektedir.

4 ) Davacnın, dava dilekçesinde iptalini istediği işlem ile ilgili olarak; Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ile Depolanması Hakkındaki Yönetmeliğin 11.10.2007 tarihinde yürürlüğe girmesini takiben, söz konusu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde yer alan sınav hükmünün uygulanması amacıyla bu sınavın Bakanlığımız bünyesinde yapılıp yapılamayacağı Bakanlığımızca değerlendirilmiştir. Bu konuda Yönetmelikte sınav yapmaları öngörülmüş olan Milli Eğitim Bakanlığı ve Ö.S.Y.M ile görüşülmüş ve yapılan görüşmeler sonucunda 2008 yılında yapılması gereken ilk sınavın Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından yapılması kararlaştırılmıştır.

Bu kararı takiben Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü ile yapılan görüşme ve yazışmalar sonucunda Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından yıllık sınav takvimleri göz önüne alınarak, sınavın yapılabileceği en yakın tarihin, 4 Ekim 2008 Cumartesi günü olarak uygun görüldüğü Bakanlığımıza bildirilmiştir. (Ek-5, Ek-6)

Söz konusu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında " Sınav tarihi Bakanlık tarafından İl Müdürlüğü aracılığı ile en az üç ay önce ilan edilir." (Ek-7) denilmesi sebebiyle 4 Ekim 2008 olarak belirlenen sınav tarihini, adayların gerekli hazırlıklarını yapabilmelerini teminen Bakanlığımızın 08.04.2008 tarih ve 013512 sayılı yazısı ile (Ek-8) ilgililere duyurulmak üzere 81 İl Müdürlüğüne sınav tarihinden yaklaşık olarak 6 ay önce bildirilmiştir. Oysaki yukarıda da belirtildiği üzere sınav ile ilgili duyurunun adaylara sınav tarihinden 3 ay önce duyurulması yeterli görüldüğü halde Bakanlığımızca bu duyuru 6 ay önce yapılmıştır. Burada herhangi bir ihmal yada gecikme söz konusu olmadığı gibi adayların sınava çok daha geniş bir sürede hazırlanmaları konusunda Bakanlığımızın iyi niyet içerisinde bulunduğunu göstermektedir.

Davacının dava dilekçesinde bahsettiği sınav ücretinin 10-18/09/2008 tarihleri arasında yatırılması ve başvuruların internet üzerinden yapılması hususuna itirazı yersizdir. Şöyle ki sınavın uygulanmasına ilişkin hususlar Bakanlığımız Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü ile Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü arasında 06.08.2008 tarihinde imzalanan protokol hükümlerine göre belirlenmiştir.

Bu protokolde yer alan hükümlere göre sınav uygulaması ve sınav takvimi adaylara duyurulmak üzere Bakanlığımızın 28.07.2008 tarih ve 028291 sayılı yazısı (Ek-9) ile 81 İl Müdürlüğüne duyurulmuştur. Söz konusu yazımız, tamamıyla protokolde yer alan hükümlerin uygulanması ve bu uygulamanın takvimini içermektedir. Protokol haricinde hiçbir hüküm yer almamaktadır. Ayrıca sınav ücretinin yatırılması ve internet üzerinden başvurunun yapılması için belirlenen 9 günlük süre günümüz şartları göz önüne alındığında hiç de kısa ve adaylara sıkıntı yaratacak bir süre olarak değerlendirilemez.

Ayrıca, açıklandığı üzere davaya konu işlemin hukuka aykırılığından bahsedilemeyeceği gibi davacı açısından telafisi güç veya imkansız bir zarar meydana gelmesi de söz konusu değildir. Bu nedenle 2577 sayılı Yasanın 27/2 maddesinde öngörülen koşullar oluşmadığından davacının yürütmeyi durdurma talebinin de reddedilmesi gerekmektedir.

SONUÇ VE TALEP: Yukarıda arz edilen ve re‘sen nazara alınacak sair nedenlerle öncelikle koşulları oluşmayan yürütmeyi durdurma talebinin reddi ile akabinde hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine ve yargılanma giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep ederim.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI ADINA
Refiye ERTÜRK
Hukuk Müşaviri

 

EKLER

Ek-l : 6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunun 2 nci maddesi. (1 Sayfa)

Ek-2 : 6968 sayılı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunun 38 inci maddesi. (1 Sayfa)

Ek-3 : Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında 441 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Görevler Bölümü.( 3 Sayfa )

Ek-4 : Zirai Karantina Fumigasyon Yönetmeliği 7 nci maddesi. (1 Sayfa)

Ek-5 : Bakanlığımızca 04.03.2008 tarih ve 08421 sayılı Milli Eğitim Bakanlığına yazılan yazı. (1 Sayfa )

Ek-6 : Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 10.03.2008 tarih ve B.08.0.ETG.0.21.05.02-591/3744 sayılı Bakanlığımıza yazılan yazı. (1 Sayfa)

Ek-7 : 11/1012007 tarihli ve 26670 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ile Depolanması Hakkında Yönetmeliğin 6 ncı maddesi. (1 Sayfa )

Ek-8 : Bakanlığımızca 08.04.2008 tarih ve 013512 sayılı 81 Valiliğe yazılan yazı.(1 Sayfa)

Ek-9 : Bakanlığımızca 28.07.2008 tarih ve 028291 sayılı 81 Valiliğe yazılan yazı.(4 Sayfa)

Okunma Sayısı: 506