ZİRAİ MÜCADELEDE SKANDALLAR SÜRÜYOR!..

MERKEZ
31.10.2008
 

- BASIN AÇIKLAMASI -  

ZİRAİ MÜCADELEDE SKANDALLAR SÜRÜYOR!..

Sorumlusunu İstifaya Davet Ediyoruz... 

31 Ekim 2008

 

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘nın Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü sorumluluk alanındaki bitki koruma hizmetlerinde skandallar bitmek bilmiyor... Bayilik için yapılan hukuka aykırı sınavda konulan 80 puan barajını, sınava katılan 2319 kişi içinden yalnızca 26 ziraat mühendisi geçmiştir. Hukuki olmayan sınavın sonuçları da, bayilik için gerekli objektif bilgiyi sınama özelliğini taşımamaktadır...

Zirai mücadele bayii olarak görev yapmak isteyen ziraat mühendislerine yönelik olarak, 2007 yılında Bayramdan bir önceki gün (11 Ekim 2007) yayımlanan Yönetmelik ile getirilen hukuka ve bilime aykırı sınav zorunluluğu, bir yıl sonra yine Bayram tatili aralığında (4 Ekim 2008) uygulamıştır.

Bu yangından mal kaçırma girişimlerinin tesadüfi olmadığını gösteren örnekler bunlarla sınırlı değildir. Oda‘mızın bu hukuka ve bilime aykırı sınav düzenlemesine karşı açtığı idari yargı davasında olası bir yürütmesinin durdurulması kararının çıkmasını engelleyebilmek için, Bakanlık, savunmasını, Danıştay‘a inceleme yapmaya fırsat bırakmayacak bir gün seçerek, 25 Eylül 2008 tarihinde, 9 günlük bayram aralığından bir önceki gün vermiştir.

Kamu yönetiminin ciddiyetine ve kararlılığına yakışmayan yol ve yöntemlerle, Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü‘nce düzenlenen hukuka aykırı Bitki Koruma Ürünleri Bayi ve Toptancılık Sınavı‘na, bin 974 ziraat mühendisi, 345 tekniker ve teknisyen olmak üzere toplam 2 bin 319 kişi girmiştir. Başarılı olmak için 80 (seksen) puan gereken sınavı, yalnızca 26 kişi geçebilmiştir.  Sınavdaki başarı oranı ise yüzde 1.12‘dir.

Sınavdaki başarı oranının skandal boyutundaki sonuçları, sınava girenlerin durumunu değil, sınavı düzenleyenlerin artık gizleyemeyecekleri kamu yararına aykırı amaçlarını ortaya koymaktadır. Çünkü bu sınav bayilik için gerekli bilgileri ölçmek yerine, adeta, ziraat mühendisliği meslek üyelerinin hukuken ve bilimsel olarak sahip oldukları hak ve yetkilerin kullanımının engellenmesine yönelik olarak hazırlanmıştır. Oda‘mızın soruları incelettirdiği uzmanlar grubunun da ifade ettiği üzere, amaç bilgi ölçmek değil, sınava girenleri hazırlanan tuzaklara doğru yönlendirmek ve adeta başarısızlığa mahkum etmektir. Bir akademisyenlik aşaması olan doçentlikte bile YÖK‘ün dil başarısı için 65 puanı yeterli görmesi karşısında, Bakanlığın hiçbir bilimsel ölçüte dayalı olmadan 80 puanı bir başarı düzeyi olarak belirlemesi ve uygulaması da bir başka hukuka aykırılıktır...

Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü‘nün bu uygulamaları ve yaratılan sonuçlar, bayilik sisteminin niteliğini yükseltmek gibi bir amaca hizmet etmemektedir. Tersine, sözü edilen Genel Müdürlük, bugüne dek yaptığı yanlış uygulamalarla ortaya çıkardığı karmaşayı ve alanı yönetme konusunda artık gizlenemeyen zafiyetini, yapay ve kolay yollarla, kamuoyunun haklı duyarlılığını kullanarak örtmeye çalışmaktadır. Çünkü yaratılan sistem zafiyetinin sorumlusu, bizzat Bakanlığın Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü‘dür...        

Bu görüşlerimizin gerekçeleri şöyle ifade edilebilir;

Türkiye‘de şu anda, 5 bin 758 zirai mücadele ilaç bayii görev yapmaktadır. Bunların 4 bin 92‘si ziraat mühendisi, bin 164‘ü ziraat teknikeri ve teknisyendir. 502‘si ise meslek dışı kişilerden oluşmaktadır. Aralarında ilkokul mezunları ve hatta okur yazarlar bulunmaktadır. Bir hukuki yetkiye sahip olmayan ve bilimsel yeterlik taşımayan kişilerin insan ve çevre sağlığı için son derece zehirli kimyasalları satmaları, sözü edilen Genel Müdürlüğün halen sürmekte olan ruhsat ve izinleri ile mümkün olabilmektedir.

Aynı Genel Müdürlük, yıllarca, kamu kurumu niteliğindeki kimi kuruluşların, fiziki olarak birbirinden çok uzak birden fazla (önce 5, sonra 3) satış yerlerinde bir yetkili kişinin ilaç satabilmesine olanak taşıyan protokoller yapmaktan da çekinmemiş, son yıllarda ise protokol yapmayı dahi gerekli görmemiştir. Böylece fiilen yapılan kontrolsüz satışlar geçmişten bu yana devam edegelmiştir.

Bütün bunların yanında, sahte ve kaçak satışlar sektör satışlarının % 5‘i boyutuna taşınmış, kontrol ve denetim eksikliği nedeniyle tarla başında, araba bagajlarında zirai mücadele ilacı satışı neredeyse kanıksanır hale gelmiştir.    

Ziraat Mühendisleri Odası, sorumlu bir meslek kuruluşu olmanın verdiği görev bilinciyle, yıllardır bu alanda Bakanlığı ve kamuoyunu uyarmakta, gerekli önlemlerin alınmasını talep etmekte, meslek dışından kişilere bayilik belgesi verilmemesi gerektiğini her platformda dile getirmektedir. Uyarılarımıza karşın yıllarca yetkisiz - bilgisiz - deneyimsiz kişilere bayi açma izni veren Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, bu alandaki karmaşanın mimarıdır.

Dolayısıyla bugün, "eğitimli kişilerin bayilik yapması için sınav uygulamasının getirildiği" gerekçesinin arkasına sığınılarak, bu sorumluluktan kaçılamaz.

Okuryazarlıktan başka hiçbir niteliği olmayan kişiler bile bugün bayi işletebilirken, doktora düzeyinde sorular hazırlattırılarak, adeta ziraat mühendislerinin alana girmesi engellenmektedir.

Şimdi soruyoruz; bütün bu uygulamalar kime hizmet etmektedir? Bu sınav sonuçlarından sonra, bırakın sistemin geliştirilmesini, yaratılan karmaşadan doğan ilave sorunlarla, İl Müdürlükleri baş edemeyecek noktaya gelecektir.

Bütün bu karmaşanın sorumlusunu biliyoruz. Ziraat Mühendisleri Odası‘nın haklı uyarılarına kulak tıkayan, ortak toplantılar ile bir akıl yolu bulmak yerine yukarıda özetlenen takvim ayarlamaları ile bir oldu bitti yaratmaya çalışan, Bakanlık Müsteşarının sınavı erteleyin talimatını dahi yerine getirmeyerek işi içinden çıkılmaz hale getirenler, başta Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü‘nün Genel Müdür Yardımcısı Ahmet ARSLAN olmak üzere ilgili yöneticileri. Ortaya çıkan ve çıkacak sorunlar sizin eserinizdir. Ziraat mühendisliği camiasının sizlere güveni kalmamıştır. Bir an evvel istifa etmeniz, sorunların çözümü yolunda atılmış önemli bir adım olacaktır. Bu doğrultuda, sınavdan bir gün önce yaptığımız çağrıyı yineleyerek, sizleri istifaya davet ediyoruz.

Bu da yeterli değildir. Önümüzdeki süreç daha da sancılı olacaktır. Yapılan başvuruların yargı kararları geldikçe, yeni süreçler - yeni hak kayıpları - kazanımları ortaya çıkacaktır.

Henüz vakit varken bir kez daha 7472 sayılı Yasa‘mıza ve Yetki Tüzüğümüze aykırı Yönetmelik düzenlemesinin haksız - hukuksuz sınav uygulamasının tüm sonuçlarıyla birlikte iptalini talep ediyoruz. Oda‘mız, sistemdeki tüm sorunların çözümü için işbirliği ve katkıya, dün olduğu gibi bugünde, açık ve hazırdır. 

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

 

Dr. Gökhan GÜNAYDIN

Başkan

(Yönetim Kurulu Adına)

Okunma Sayısı: 4399