ZİRAİ MÜCADELEDE SORUNLAR BİTMİYOR!..
- BASIN AÇIKLAMASI -
ZİRAİ MÜCADELEDE SORUNLAR BİTMİYOR!..
4 Mart 2010
ABD‘nin Kaliforniya Üniversitesi‘nde yapılan bir araştırma, ATRAZİN aktif maddesine maruz kalan kurbağaların % 90‘ında testosteron düzeyinin düştüğünü, üreme organlarının boyunun küçüldüğünü, sperm kalitesinin bozulduğunu, ikincil dişi cinsel özelliklerin ortaya çıktığını göstermektedir.
Sözü edilen araştırma, ülkemiz kamuoyunda tartışma yaratmıştır. Ziraat Mühendisleri ODASI olarak, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla, Basın Açıklaması yapılmasında yarar görülmüştür.
Avrupa Birliği‘nde yer altı sularına karışarak, suda yaşayan canlılar ve bu suyu kullanan insanlarda ciddi sağlık problemlerine yol açtığı tespit edilen Atrazin aktif maddesi, AB‘de 2003 yılından bu yana yasaklıdır. ATRAZİN aktif maddesi, Türkiye‘de ise 31.8.2009 tarihinde yasaklanmıştır. Ancak raf ömrü gerekçe gösterilerek, sözü edilen aktif maddenin kullanımına, etiketinde belirtilen son kullanım tarihine kadar Bakanlıkça izin verilmiştir. Bu izin, söz konusu aktifin, 31.8.2011 tarihine kadar satılabilmesine olanak tanımaktadır.
Sözü edilen aktif, 1980‘li yılların başından bu yana ruhsatlı durumdadır. Halen jenerik ilaç konumuyla, birçok firma tarafından ticari olarak satılmaktadır.
Asıl olarak mısırda geniş yapraklı bir herbisit olan atrazin aktif maddeli ilaç, horozibiği, yabani hardal, semizotu, darıcan, pıtrak, sirken gibi yabancı otlara karşı ruhsatlı durumdadır. Bunun yanında, atrazin ile ilgili bileşikler ilave edildiğinde, yukarıda bahsedilen otların yanında boş alanlar, demiryolları, rafineriler, petrol boru hatları, havaalanlarının ilaçlanmasında da sözü edilen aktif maddeyi içeren ticari markalar kullanılmaktadır.
Sonuç olarak, sözü edilen aktif maddeyi içeren ve toksik etkisi yüksek olan ilaçların kullanımının çevre ve insan sağlığı üzerinde yarattığı büyük tehlikenin bilimsel araştırmalar ile ortaya konulması, ODA‘mızın yıllardır dile getirdiği sorunların öneminin altını çizer niteliktedir: Türkiye‘de bitki koruma ürünlerinin ruhsatlandırılmasından satışına ve kullanımına kadar birçok alanda ciddi sorunlar her geçen gün varlığını artırarak sürdürmektedir.
Türkiye‘de halen 430 aktif madde ve 7000‘den fazla ticari marka ruhsatlı durumdadır. Zirai Mücadele Genel Müdürlüğü‘nün kapatılmasından bu yana, ruhsat alma işlemi basit bürokratik süreçlere dönüştürülmüştür. Halk sağlığı açısından büyük önem taşıyan bu konunun, ciddiyetle ele alınması gereklidir.
Bu durum, bitki koruma hizmetleri gibi teknik bir alanda yetersiz kamu yönetimi yapılarının güçlendirilmesi gereğine işaret ederken, halen TBMM‘de görüşülmekte olan Tarım ve Gıda Bakanlığı‘nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı ile Diyarbakır - Adana ve Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüleri kapatılmak istenilmektedir. Yapılmaya çalışılan kapatma işleminin ne denli kamu yararına aykırı olduğunu, kamuoyunun takdirlerine bırakıyoruz.
Türkiye‘de halen okuryazarlar, ilkokul - ortaokul ve lise mezunları, konuyla ilgili hiçbir eğitim almamış olan kişiler zirai mücadele ilaçlarını, asla kabul edilemez bir "kazanılmış hak" iddiası ile satışa devam etmektedirler. Kamu yararına bir kazanılmış hak iddiasını hukuken çürütemeyen bir Bakanlık yapısı, bu gerçek ortada dururken, konuyla ilgili eğitim almış ziraat mühendislerine sınav uygulama telaşını sürdürmektedir. Bu konuda Oda‘mızın Danıştay‘dan aldığı yürütmenin durdurulması kararını yanlış yorumlayan Bakanlık, çağrılarımıza kulak tıkayarak, saydam olmayan bir kamu yönetimi anlayışına esir olmuş durumdadır.
Nihayet, tarımsal yayım ve danışmanlık alanında atılan adımlara karşın sistemin yaygınlaşmasında görülen eksiklikler, üreticinin ilaç kullanımı yanlışlarının sürmesine neden olmaktadır. Bilinmelidir ki, doğru ilacın - doğru zamanda - doğru dozda - doğru yöntemle kullanılmaması ve hasat bekleme süresine uyulmaması durumunda, zirai mücadele ilaçlarının önemli bir bölümü toksik etkisi yüksek kimyasallardır.
Sonuç olarak, halk sağlığını bu denli doğrudan ilgilendiren bitki koruma hizmetleri alanında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘nı, söylemin dışına çıkarak sektör bileşenleri ile işbirliği yapmaya ve doğru kararları yaşama geçirmeye bir kez daha davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Dr. Gökhan GÜNAYDIN
Başkan