TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası`nın 43. Dönem Olağan Genel Kurulu, 10 Mart 2012 tarihinde Kocatepe Kültür Merkezi`nde yapıldı. Açılışın ardından verilen önerge ile Divan Başkanlığı`na Prof. Dr. Gürol ERGİN, Başkan Yardımcılığına Cemal POLAT ve Ferit CİNER, yazman üyeliklere Demet IRMAK, Aydan BARUT, Nazike ÖRGE ve Ayten DOLANÇAY oybirliği ile seçildi.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı`nın okunmasının ardından açılış konuşmalarına geçildi.

ODA Başkanımız Dr. Turhan TUNCER, tarımın Türkiye için sosyal-ekonomik-politik bakımdan son derecede önemli bir sektör olduğuna dikkat çekti. Ülkemizde son 10 yılda, uygulanan yanlış  politikalar nedeniyle toplam işlenen tarım alanlarının yaklaşık 2,5 milyon hektar azaldığını belirten TUNCER, "Üretici Türkiye`nin yüzölçümü açısından ikinci büyük ili olan Ankara`nın yüzölçümü kadar toprağı işlemekten vazgeçmiştir. Topraktan geçimini sağlayamayan çiftçi üretimden vazgeçmek zorunda kalmıştır. 2001–2010 döneminde çiftçi sayısı 8 milyondan 5,7 milyona gerilemiştir. Yani 2 milyonu aşkın üretici tarımdan kopmuş ve tarımın istihdamdaki payı %37,6`dan %25,2`ye düşmüştür" dedi.

Ürün fiyatları yerinde sayarken, girdi fiyatlarının sürekli arttığını anlatan TUNCER, 2002–2011 döneminde mısır, çeltik, ayçiçeği ve meyveler dışında bitkisel üretimde artış olmazken, kırmızı mercimek ve tütünde olağanüstü düşüşler yaşandığını kaydetti. "10 yıllık bir dönemde sürekli azalan ya da aynı seyreden üretim düzeyi ile 75 milyonluk nüfusumuzu doyuramayız" diyen TUNCER, üretim artışı için tarıma yeterli kaynağın ayrılması gerektiğini belirtti.

Canlı hayvan ve et ithalatını da eleştiren TUNCER, 2011 yılında tarımsal ithalatın yine rekor kırdığını söyledi. Yeterince desteklenmeyen üreticinin çareyi banka kredilerinde araması sonucunda, 2011 Ocak-Ekim dönemi için tarımsal kredi hacminin yaklaşık 30 milyar liraya çıktığını ve bu rakamın 6 milyar lira olan tarım bütçesinin 5 katına denk geldiğini bildiren TUNCER, şu görüşleri dile getirdi:

"Özellikle yabancı sermayeli bankaların borçlarını ödeyemeyen çiftçilerin topraklarına el konularak, icra yoluyla sattığına ilişkin haberler basında sıkça yer almaktadır. İşte bu tablo, 2000`li yılların başında IMF ve Dünya Bankası tarafından dayatılan ve siyasi iktidarlar tarafından kararlı bir şekilde uygulanan tarım politikalarının sektörde yarattığı tahribatı gözler önüne sermektedir. Tüm bu olumsuzlukların sonucu olarak 2000–2011 döneminde tarımın büyüme hızı GSYİH` deki büyüme hızının altında kalmıştır. Tarım sektörü yıllık %1,7 büyürken, ekonominin genelindeki büyüme hızı ortalama %4,5 olmuştur.

Bugün, tarım sektörümüzün can damarlarından biri daha kesilmek üzeredir. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, geçtiğimiz Kasım ayında Türk şeker`e ait 10 fabrikanın özelleştirme ihalelerini gerçekleştirmiş ve ihalelere karşı açılan davaya bakan Danıştay da yürütmenin durdurulması istemini reddetmiştir. Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi halinde, daha önce Tekel fabrikalarının özelleştirilmesinde yaşanan sürecin yaşanacağı, birçoğunun kapatılacağı açıktır. Bu nedenle şeker fabrikalarının özelleştirilmesi için yapılan ihaleler derhal iptal edilmeli, Türk şeker özelleştirme kapsamından çıkartılmalı ve teknolojik yenileme yatırımları ile Cumhuriyet`in kazanımı olan şeker sektörü güçlendirilerek yaşatılmalıdır.

Tarımın birçok sorunu vardır ancak bu sorunların her birinin reçetesi de bellidir. Türkiye`nin siyaset alanından beklediği şey, IMF ve Dünya Bankası reçetelerine son vererek, ülke gereksinimlerine uygun ulusal politikaları yürürlüğe koymalarıdır. Sektörü piyasanın sömürüsüne terk etmeyecek etkin bir kamu yönetimi oluşturulmalı, bilgi ve teknoloji tarımla buluşturulmalı, uygun bütçe büyüklükleri tarıma aktarılmalı ve yatırımlarla, tarımda kendine yeterlilik sağlanmalıdır."

TUNCER, 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ile küçük işletmelerde sorumlu yöneticilik kurumunun kaldırılmasını eleştirdi. Zirai mücadele ilaç bayiliği konusunda meslektaşlarımıza haksız biçimde uygulanan sınav zorunluluğuna karşı hukuki mücadelemizin devam ettiğini anlatan TUNCER, ayrıca ZMO`nun tarım arazilerinin korunmasına yönelik çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Memur kadrosuna geçirilmeyen 4B`li meslektaşlarımıza yönelik haksızlığın biran önce giderilmesini isteyen TUNCER, "Ülkemiz ekonomik siyasal ve sosyal açıdan oldukça zor bir dönemden geçmektedir. Son zamanlarda aydın insanlara karşı yapılan haksız uygulamalara, sosyal ve hukuk devleti ilkesine, özgürlüklerin kullanılmasına yönelik tehditlere karşı ODA duruşumuz devam edecektir" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Önceki Dönem ODA Başkanımız Doç. Dr. Gökhan GÜNAYDIN, ülke nüfusuna yetecek bir tarımsal üretim için yatırım yapılması gerektiğini belirterek, "Bunun için daha az maliyetle ama daha yüksek verimle üretmeliyiz. Toprağımızı, suyumuzu, çiftçimizi ve üreticimizi koruyup, geliştirirken aynı zamanda rekabetçi bir tarım yapısı kurmalıyız" dedi.

Türkiye`nin 2011 yılında 136 milyar dolarlık ihracata karşılık, 240 milyar dolarlık ithalat yaptığını anlatan GÜNAYDIN, şöyle konuştu:

"Türkiye eğer tarımsal hammadde ve gıda ithalatına bir yılda 30 milyar dolara yakın para harcıyorsa ve 78 milyon hektar yüzölçümüne sahip olan bu memlekette 3 milyon insan işsiz, 13 milyon insan yoksulluk sınırının altında yaşıyorsa, biz tarımı yeniden ayağı kaldırsak, dışarıya bu kadar ithalat parası vermek yerine bu topraklarda üretsek daha iyi olmaz mı? Gıda sanayimiz dışarının taşeronluğunu yapmak yerine kendi topraklarında üretilen ürünü işleyip dışarıya satsa ve bu 30 milyar dolar ithalat parasından tasarruf etsek, böylece dış ticaret açığımızı, cari açığımızı kapatsak iyi olmaz mı? Aynı mantık sanayide, aynı mantık hizmetler sektöründe yürüse, bu topraklarda ekonomik bağımsızlığına kavuşmuş onurlu bireylerle birlikte yaşasak daha iyi olmaz mı?"

GÜNAYDIN, "Üretimden koparak, tarımı, terk edilmesi gereken bir model sayarak biz modernleşiyoruz öyle mi? Biz yalnızca yiyeceğimiz ekmeğe muhtaç hale geliyoruz. Ekonominin can damarlarını kestikçe aslında ülkenin bütünlüğünü ve birliğini de dağıtıyoruz" dedi.

CHP Bursa Milletvekili İlhan DEMİRÖZ, Ordu Ziraat Odası Başkanı Nejat AVCI ve Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim YETKİN de birer konuşma yaparak, ülke tarımının sorunları ve çözümleri konusunda görüşlerini dile getirdiler.

Daha sonra Divan Başkanlığı`na verilen tekliflerle, Sayım Kurulu Komisyonu, Anıtkabir Temsil Heyeti, Ana Yönetmelik Değişiklik Komisyonu, Bilirkişi Yönetmeliği Değişikliği Komisyonu, Mesleki Denetim ve Asgari Ücret Yönetmeliği Değişiklik Komisyonu, Bilim, Hizmet, Teşvik ve Özel Ödül Yönergesi Değişikliği Komisyonu, Bütçe Komisyonu ve Sonuç Bildirgesi Komisyonu oluşturuldu.

ZMO Çalışma Raporu, Mali Rapor ve Denetleme Kurulu Raporu okunarak, görüşüldü ve oybirliğiyle kabul edildi.

Malatya Şube oldu

Malatya İl Temsilciliğinin Şube Başkanlığı olmasına ilişkin olarak verilen önerge üzerine Malatya İl Temsilcisi Fevzi ÇİÇEK söz aldı. Daha sonra yapılan oylamada Genel Kurul oybirliğiyle Malatya`da Şube kurulmasına karar verdi.

Bunun ardından ZMO Ana Yönetmelik Değişikliği ile bazı Yönetmelik ve Yönerge taslakları görüşülerek kabul edildi.

Büyük ilgi gören Genel Kurulumuzda, pek çok delege söz alarak görüş ve önerilerini dile getirdi.

Genel Kurul`u temsilen ZMO Bursa Şube Başkanı Doç. Dr. Ertuğrul AKSOY başkanlığındaki heyet, Anıtkabir`i ziyaret ederek, Büyük Önder Atatürk`ün huzurunda saygı duruşunda bulundu.

ODA yönetim organları için iki ayrı liste ve 1 bağımsız aday başvurusu yapıldı. ODA organları aday listelerinin duyurulmasının ardından Divan Başkanı tarafından Genel Kurul`un ilk günü sonlandırıldı.